14. Hukuk Dairesi 2018/2137 E. , 2018/7487 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 18.12.2013 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.12.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ... adına kayıtlı 8806 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı ... lehine 19/04/1989 tarihli, 1591 yevmiye numaralı ve 855.000,00 Eski Türk Lirası bedelli ipotek şerhi bulunduğunu, ipoteğin kaldırılması için davalıya başvurulduğunda yüksek miktarlı bir bedel talep edildiğini, ancak ödenmesi gereken miktarın 3095 sayılı Kanuna göre 855.000,00 Eski Türk Lirası tutarındaki ipotek bedeline faiz uygulamak suretiyle belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek mahkemece tespit edilecek bedel karşılığında dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, 2981 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından kaynaklanan ipotek bedelinin arttırılmasına ilişkin davalarda ipotek veya uygulama tarihi itibariyle taşınmazın belirlenen nitelikleri esas alınarak mahkemece belirlenecek bedele kanuni faiz uygulanmak suretiyle dava tarihi itibariyle güncelleme yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile depo edilen 8,00TL bedelin davalıya ödenerek dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 23.12.2015 tarihli 2015/11576 Esas 2015/11968 Karar sayılı ilamıyla özetle, uyuşmazlık konusu ipoteğin davacıların murisinin taşınmazında imar uygulaması sonucu oluşan 57,23 m2"lik artışa karşılık konulduğu ve ipotek bedelinin 7,05TL olduğu, mahkemece bu bedelin depo ettirilerek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş ise de taşınmazın değerindeki ipoteğin konulduğu tarihten bugüne kadar olan artış gözetilerek dava tarihi itibariyle rayiç bedeli depo ettirilmek suretiyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile 8806 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına davalı ... lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına, davacı tarafça depo edilen ve vadeli hesaba yatırılan 106.230,91TL"nin faiz getirisiyle birlikte karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
Hüküm, davacılar vekili tarafından ipotek terkin bedelinin fahiş olduğu, davalı vekili tarafından ise aleyhe hükmedilen vekalet ücretinin nisbi değil maktu olması gerektiğinden bahisle temyiz edilmiştir.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, bu nedenle reddi gerekmiştir.
2) Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dava konusu imar ipoteği yasadan kaynaklanmakta olup niteliği gereği yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekli ise de davalı vekilinin temyiz dilekçesindeki salt vekalet ücretine yönelik temyizi ve vekalet ücretinin niteliği hususundaki kabulü nazara alınarak mahkemece, davacılar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş; bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.