Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/3753 Esas 2018/1803 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3753
Karar No: 2018/1803
Karar Tarihi: 14.03.2018

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/3753 Esas 2018/1803 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2017/3753 E.  ,  2018/1803 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca 1996 yılında yapılan kadastro sonucu... Mahallesi çalışma alanında bulunan 1876 parsel sayılı 17.244,31 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydının beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak Hazine adına 11.07.1996 tarihinde tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın kendi kullanımında bulunduğu iddiası ile dava açmış, yargılama sırasında davasını ıslah ederek çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile çekişmeli 1876 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, vekili aracılığıyla taşınmazın kendi kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak adına şerh verilmesi istemiyle 08.04.2014 tarihinde dava açmış, yargılama sırasında çekişmeli taşınmazın en az 40-50 yıldır eklemeli şekilde zilyetliğinde bulunduğundan bahisle davasını kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak 25.03.2015 tarihinde usulünce ıslah etmiştir. Çekişmeli taşınmazın tespitinin kesinleştiği 1996 yılı ile ıslah tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3 maddesine göre 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiştir. Mahkemece, ıslah dilekçesindeki anlatım esas alınarak davanın tespit öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescili niteliğinde olduğu göz önüne alınarak 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3 maddesine göre 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, davacı taraf yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinme koşulları gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı karar verilmiş olması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    F/A

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.