Hukuk Genel Kurulu 2014/1465 E. , 2014/755 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 17. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİH :24.11.2011
NUMARASI :2011/526 E-545 K.
Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı, bozma üzerine direnme yoluyla; Kadıköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 24.11.2011 gün ve 2011/526 E., 2011/545 K. sayılı kararın direnme uygun bulunarak dairesine gönderilmesini kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"ndan çıkan 22.05.2013 gün ve 2012/14-1406 E., 2013/748 K. sayılı ilamın, karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı A.. B.. ve davalı T.. M.. vekilleri tarafından verilen dilekçe ile istenilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca dilekçe, düzeltilmesi istenen ilam ve dosyadaki ilgili bütün kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
I-Davalı A.. B..’nın karar düzeltme istemi yönünden;
Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu(HMUK)’nun 440.maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine dayanmayan ve yerinde olmayan karar düzeltme isteğinin reddi gerekmiştir.
II- Davalı T.. M.. vekilinin karar düzeltme istemi yönünden;
Hukuk Genel Kurulu"nda yapılan görüşme sırasında, işin esasının incelenmesine geçilmeden önce iki husus ön sorun olarak ele alınmıştır.
Bu ön sorunlardan ilki; davalı T.. M..’nun katılma yoluyla karar düzeltme isteminde bulunup bulunamayacağı hususudur.
Mülga 1086 sayılı HMUK’nun 442/II. maddesi uyarınca taraflardan biri süresi içinde karar düzeltme talebinde bulunursa diğer taraf (karar düzeltme süresini geçirmiş olsa bile) karar düzeltme dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde vereceği ayrı bir dilekçe veya cevap layihasıyla karar düzeltme talebinde bulunabilir. Buna katılma yoluyla karar düzeltme denir. Buna göre, anılan kanunun 442/II. maddesinde bahsedilen “diğer taraf” kavramının kapsamına, davacının karar düzeltme isteminde bulunması halinde “davalı”; davalının karar düzeltme isteminde bulunması halinde ise, “davacı”nın gireceğinden kuşku duymamak gerekir.
Somut olayda, davalı A.. B.. karar düzeltme isteminde bulunmuş olduğundan, kendisi de davalı taraf olan T.. M..’nun katılma yoluyla karar düzeltme isteminde bulunmasının mümkün olmadığı sonucuna oybirliğiyle varılarak, birinci ön sorun bu şekilde aşılmış ve ikinci ön sorunun incelenmesine geçilmiştir.
İkinci ön sorun ise; Hukuk Genel Kurulu kararına karşı karar düzeltme isteminin süresinde olup olmadığı hususudur.
Mülga 1086 sayılı HUMK’nun 440/I. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi kararlarının temyizi üzerine verilen kararlara karşı karar düzeltme süresi tebliğ tarihinden itibaren 15 gündür.
Hukuk Genel Kurulu kararı karar düzeltme isteyen T.. M..’na 31.07.2013 tarihinde tebliğ edilmiş olup; yasal 15 günlük sürenin (son günü adli tatile rastladığından) 09.09.2013 günü sona ermesine karşın, karar düzeltme istemli dilekçe bu tarihten çok sonra 13.05.2014 tarihinde ibraz edilmiştir. Hal böyle olunca süresi geçtikten sonra verilen karar düzeltme dilekçesinin reddi gerekmiştir.
S O N U Ç : (A) Yukarıda (I). bentte açıklanan nedenlerle davalı A.. B.. vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 442/3. ve 4421 sayılı Kanunun 4/b-1 maddeleri gereğince takdiren (226 TL) para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine; 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca 52,40 TL karar düzeltme harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,
(B) Yukarıda (II). bentte açıklanan nedenlerle davalı T.. M.. vekilinin karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, kararın mahiyetine göre takdiren para cezası alınmasına yer olmadığına, istek halinde karar düzeltme harcın yatırana geri verilmesine,
15.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.