Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/14975 Esas 2015/12739 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14975
Karar No: 2015/12739
Karar Tarihi: 22.06.2015

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/14975 Esas 2015/12739 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı iş yerinde çalışan davacı, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil ve yıllık izin alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Mahkeme, davacının kıdem tazminatı hesabını yanlış yaparak çelişkili bir karar vermiştir. Bu nedenle, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi kararı bozmuştur.
KA 141. madde ve 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesi gereği, yargı kararları gerekçeli olarak yazılmalıdır. Hukuki bağlantıyı kurmak ve kararın doğruluğunu denetleyebilmek için karar gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında bir çelişki olmamalıdır. Bu şekilde çelişkili karar verilmesi Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu kararına ve 6100 sayılı HMK'nın 298/2. maddesine aykırıdır.
7. Hukuk Dairesi         2015/14975 E.  ,  2015/12739 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava Türü : Alacak

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil ve yıllık izin alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Anayasanın 141"nci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının birbirine aykırı olmaması gerekir.
    Mahkemece karar gerekçesinde aynen “…davacının davalı iş yerinde 02/10/2002 tarihinde çalışmaya başladığı, çalışmasının 31/12/2007 tarihine kadar devam ettiği, davacının bu kapsamda kıdeme esas süresinin önceki raporda belirtildiği üzere 5 yıl 9 ay 25 gün değil, 5 yıl 2 ay 29 gün olduğu, bu kapsamda hesaplamanın mahkemece resen yapılarak toplam brüt kıdem tazminatının 3.068,90 TL; 0,066 damga vergisinin düşülmesi neticesinde bakiye net kıdem tazminatı alacağının 3.048,65 TL olduğu, ödenen miktarın düşülmesi üzerine bakiye kıdem tazminatı alacağının 1.099,20 TL olduğu sonuç ve kanaatine varılmış… ibranamenin geçerli kabul edilmesi nedeni ile, ödendiği belirtilen 1949,45 TL nin hesaplanan kıdem tazminatından düşülmesi gerektiği, bu nedenle davacının kıdem tazminatının yukarıdaki hesaplama da dikkate alınarak net 1.999,20 TL olduğu…” açıklandıktan sonra hüküm fıkrasında 1433,35 TL kıdem tazminatına hükmedilmek suretiyle kararın gerekçe bölümü ile hüküm fıkrası arasında çelişki ortaya çıkarılmıştır.
    Mahkemece bu şekilde çelişkili karar verilmesi 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas 1992/4 karar sayılı YİBK"na ve 6100 sayılı HMK.nun 298/2. maddesine aykırı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 22/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.