12. Ceza Dairesi 2019/7359 E. , 2020/6114 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/2, 62/1, 50/1-a ve 52/2-4 , 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü saat 17:10 sıralarında, sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun mahal dışında, 7 metre genişliğinde, asfalt kaplama, bölünmüş, tek yönlü düz, eğimsiz, kuru Devlet yolunda seyrederken, aynı istikamette yolun sağından seyreden sürücü ...’in sevk ve idaresindeki kamyona arkadan çarptığı, kaza nedeniyle sanığın otomobilinde yolcu olarak bulunan eşi ...’nın, çocukları ... ve ...’nın, oğlunun nişanlısı ...’un öldüğü, kazanın meydana gelmesinde sanığın asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiği olayda;
Her ne kadar sanık müdafii ve katılan vekili temyiz dilekçelerinde duruşma gününün kendilerine tebliğ edilmeyerek savunma haklarının kısıtlandığını belirtmiş iseler de;
Sanık müdafinin vekaletnameyi 19.09.2014 tarihinde soruşturma aşamasında dosyaya sunarak fotokopi istediği, sanığın 30.09.2014’te İnegöl Polis Merkezinde hakları hatırlatıldıktan sonra müdafii talep etmediğini beyan ederek ifadesini verdiği, sanığa iddianame ve duruşma gününün 18.12.2014’te tebliğ edildiği, sanığın savunmasının 28.01.2015 tarihinde İnegöl Ağır Ceza Mahkemesinde alındığı, sanığın bu aşamada da müdafii talebi olmadığını beyan ettiği,
Katılan vekilinin vekaletnameyi 04.09.2014 tarihinde soruşturma aşamasında dosyaya sunarak fotokopi istediği, katılanın 31.10.2014 tarihinde Korkut İlçe Jandarma Komutanlığında hakları hatırlatıldıktan sonra avukat talebi olmadığını beyan ederek ifade verdiği, katılana duruşma günü ve iddianamenin 13.12.2014’te tebliğ edildiği, katılanın 16.01.2015’te İnegöl Ağır Ceza Mahkmesinde vekil talebi olmadan beyanının alındığı,
Tüm bu süreçte yargılamadan haberdar olan sanık ve katılanın müdafii ve vekiline kendisine hukuki yardımda bulunması için özel bir talimat vermediği anlaşılmaktadır. Özünde özel hukuk ilişkisi olan vekaletnameli avukat arasındaki ilişkinin devam edip etmediğini kontrol etmek mahkemenin görevleri arasında bulunmadığından,tarafların vekil yardımından yararlanmak istemediğini ortaya koyan açık iradesine üstünlük tanımak mahkemenin izleyeceği en doğru yoldur. Bu nedenle, sanığın müdafii katılanın vekil yardımından yararlanmak istemediğini ortaya koyan açık iradesi karşısında yerel mahkemece sanık müdafinin ve katılan vekilinin devam eden yargılamaya çağrılmamasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. (CGK 2011/9-266 E. 2012/139 K)
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğine, savunma haklarının kısıtlandığına, katılan vekilinin savunma haklarının kısıtlandığına ve sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 17.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.