22. Hukuk Dairesi 2017/9367 E. , 2018/1052 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı,davalı şirkette 07/05/2010 tarihinden itibaren kasiyer olarak çalışmaya başladığını, 10/06/2013 tarihinde iş akdinin son bulduğunu, işveren temsilcisinin işten çıkmasını ve istifa etmesini istediğini, işverenin baskısı ile çıkarıldığını, hukuki sonucunu bilmeden istifa olarak gösterilmesinin istendiğini, kendisine baskı ile dilekçe yazdırıldığını, zor ve baskı ile istifa istenmesi mobing yapılması nedeni ile işveren tarafından haksız fesih edildiğini, borcu bulunduğunu, istifa etmesi ve işten ayrılmasının mümkün olmadığını, çalışma saatlerinin günlük ortalama 11 saat olup, özel günlerde ortalama günde 15 saat çalışma yapıldığını, ancak fazla mesai ücreti ödenmediğini, ayrıca dini ve milli bayramlarda çalışma yapıldığını ücretlerin ödenmediğini belirterek; kıdem tazminatı, fazla mesai, ihbar tazminatı alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının ödenmesinin hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı ya da geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanununun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir.
İş Kanunu"nun 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun"un 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi süresince herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
Davacı, davalı işyerinde 07/05/2010-10/06/2013 tarihleri arasında kasiyer olarak çalışmıştır. Davacı; zorlama ve baskı altında imzalanmak suretiyle istifa belgesi verdiğini, işten çıkmak gibi düşüncesinin olmadığını, nitekim kredi borcundan dolayı istifa etmesinin mümkün olamayacağını beyan etmiştir. Davalı ise davacının istifa etmek suretiyle kendisinin ayrıldığını savunmaktadır. Mahkemece herhangi bir gerekçe belirtilmeksizin davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının kabulüne karar verilmiştir. Feshe konu olayın; davalı işyerinde yapılan kasa sayımında açık çıkması üzerine yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, kasada çıkan açığın davacının mağaza müşterisine borç vermek ve ertesi gün yerine koymak suretiyle oluştuğu davacının savunması ile sabittir. Davacı bu olay sonrası 10.6.2013 tarihinde herhangi bir açıklama içermeyen kendi isteği ile istifa ettiğini bildiren dilekçe vermiştir. Davacı tanıklarının birinin eşi olduğu diğer tanığın ise fesihten önce ayrılan işyeri çalışan olup duyuma dayalı olarak beyanda bulunduğu, diğer davacı tanığının ise istifa belgesinin zorla yada baskı ile imzalatıldığına ilişkin beyanı olmamakla kasadan alınan para sebebi ile çıkarıldığını ifade etmiştir. Taraf tanık beyanları, davacının savunması ile istifa belgesi birlikte değerlendirildiğinde davacının iş akdinin; kasa açığına sebebiyet verdiği, davalı tarafından tespit edilene kadar da bu konuda herhangi bir amirine bilgi vermediği, oluşan süreç sonrası da, kendi isteği ile istifa ettiği, istifasında baskı yada irade fesadına uğratılmasının söz konusu olmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca davacının kendi isteği ile fakat haklı neden olmaksızın işyerinden ayrıldığından kıdem ve ihbar tazminatının reddi gerekirken Mahkemece kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 23.1.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.