Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/478
Karar No: 2018/7477
Karar Tarihi: 07.11.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/478 Esas 2018/7477 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2018/478 E.  ,  2018/7477 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, 24.03.2016 tarihinde verilen dilekçeyle tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın reddine dair verilen 07.03.2017 tarihli hükmün ... Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, paydaşı olduğu 6458 ada 31 parsel sayılı taşınmazda davalının 10/02/2016 tarihinde pay satın aldığını ileri sürerek, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, tapu devri sırasında ödenen bedel depo edildiği takdirde davayı kabul ettiğini bildirmiştir.
    Mahkemece, dava açıldıktan sonra, şuyulandırma işlemi ile taraflar arasındaki ortaklığın giderildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükme karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi, davalının cevap dilekçesi ile birlikte 11/04/2016 tarihinde açılan davayı kabul ettiği, bu tarih itibariyle mahkemenin yargılamayı sonuçlandırması halinde davanın kabulüne karar vermesi gerekeceği; ancak, yargılamaya devam olunarak imar planı sonucunda davalı ve davacının parselleri ayrıldığından söz edilerek, davanın reddine karar vermesi doğru görülmediğinden davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07/03/2017 tarih 2016/173 Esas - 2017/154 sayılı Kararının kaldırılmasına, davanın kabul nedeni ile kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü bu kez davalı vekili temyiz etmiştir.
    Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
    Önalım hakkı alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılır. TMK"nin 733/3. maddesi hükmüyle yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirme yükümlülüğü getirilmiştir.
    Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.
    Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.Önalım davasında dava konusu payın satış bedeli ile ödenmesi zorunlu harç ve masrafların toplamından ibaret olan önalım bedelinin 20.06.1951 gün ve 13/5 sayılı İBK gereğince hükümden önce mahkemece belirlenecek uygun bir zaman içinde depo edilmesi için davacıya önel verilmesi gerekir. Davacıya verilen bu önelin kesin olduğuna da mahkemece karar verilebilir. Kesin önel içerisinde öngörülen işlem yerine getirilmez ise HMUK"nun 163. maddesi hükmü gereğince buna ilişkin hak yitirilmiş olur. Ancak anılan bu madde hükmünün uygulanabilmesi için davacının davayı sürüncemede bırakacak davranışta bulunması gerekir.
    Önalım davasının davalısı önalım hakkına ilişkin taşınmazdaki payı satın almadan önce o taşınmazda paydaş ise bu paydaş hakkında önalım hakkı kullanılamaz. Zira TMK"nin 732. maddesiyle bir paydaşın payının üçüncü şahsa satması halinde önalım hakkının varlığı kabul edilmiştir. Paydaş üçüncü kişi sayılamayacağından paydaşın paydaş aleyhine önalım hakkını kullanması söz konusu olamaz. Dava hakkına ilişkin bu hususun davanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.
    Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK"nin 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz. Kötü niyet iddiası 14.02.1951 gün ve 17/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
    Somut olayda, davacı yasal süresi içinde önalım hakkını kullanmak istemiş, davalı, 11.04.2016 tarihli cevap dilekçesi ile davayı tapuda gösterilen bedel üzerinden kabul ettiğini bildirmiştir. Ancak yargılama aşamasında 6458 ada 31 parsel şuyuulandırma işlemine tabi tutulmuş, dosya içine getirilen ve dava konusu 31 parsel sayılı taşınmazın şuyuulandırma sonucu gittiği parseller olarak bildirilen kayıtlardan 10529 ada 4 parsel sayılı taşınmazda davacı ve davalının paydaş olduğu görülmektedir. Bu nedenle 31 parsel sayılı taşınmazın gittiği imar parselleri yeniden tesbit edilerek tarafların paydaş olduğu taşınmazlar var ise bu parseller bakımından yukarıda değinilen hükümlerde göre inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre karar vermek gerekirken, noksan inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    Sonuç: Yukarıda yazılı nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesinin hükmünün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, kararın bir örneğinin İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine 07.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verilmesine

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi