Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/33589 Esas 2020/8910 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/33589
Karar No: 2020/8910
Karar Tarihi: 23.09.2020

Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/33589 Esas 2020/8910 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, bir şirkette kasa yetkilisi olarak çalışmaktaydı. İş akdi feshedildikten sonra şirketin kasasının sayımı yapıldığında, kasada olması gereken tutarın çok altında bir meblağ belirlenmişti. Sanık, şirket sahibinin imzası olan banka havale talimatlarını haberi olmadan yapmıştı. İş aktinin feshedildiği gün, sanık tedarikçi firmaya 31.300 TL havale etmek istemiş ancak bu havalenin banka tarafından yapılmadığı belirlenmişti. Sanık, özel belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlemekle suçlanmaktaydı. Ancak mahkeme, yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre, sanığın üzerine atılı suçları işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı delil bulunmadığını kabul ederek sanığın beraatine karar vermiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 318. maddesi
- 5271 sayılı CMK'ın 299. maddesi
15. Ceza Dairesi         2017/33589 E.  ,  2020/8910 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : Beraat (Tüm suçlar yönünden)

    Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılan vekilinin duruşmalı inceleme isteminin, sanığın üzerine atılı suç nedeniyle uygulanabilecek ceza miktarına nazaran 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 318. ve 5271 sayılı CMK"nın 299. maddeleri gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
    Sanığın, merkezi Almanya’da olan katılan şirkette kasa yetkilisi olarak çalıştığı, 20/12/2010 tarihinde iş akdinin feshedildiği, iş akti feshedildikten sonra şirketin kasasının sayıldığı, kasada 33.117,90 TL olması gerekirken sadece 20 TL olduğunun belirlendiği, sanığın, şirketin sahibi ve imza yetkilisi olan ...."in imzası olan çok sayıda banka havale talimatlarını ...."in haberi olmadan yaptığı, iş aktinin feshedildiği gün, sanığın tedarikçi firmalardan olan .... firmasının faksından bankaya faks talimatı gönderdiği, tedarikçi firmaya 31.300 TL havale etmek istediği, ancak bu havalenin banka tarafından yapılmadığı, bu şekilde sanığın özel belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia olunan olayda; sanık savunması, tanık beyanları, bilirkişi raporu ile dosya kapsamı itibariyle sanığın üzerine atılı suçları işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı delil bulunmadığı kabulü verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin, sanığın atılı suçları işlediğinin sabit olduğuna ve eksik inceleme ile karar verildiğine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 23/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.