Hırsızlık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/6484 Esas 2019/15676 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/6484
Karar No: 2019/15676
Karar Tarihi: 09.12.2019

Hırsızlık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/6484 Esas 2019/15676 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hakkında hırsızlık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri temyiz edildi. Sanığın ikinci suçunu işlediği tarih olan 29.09.2014'te dava zamanaşımı durdu. Sanık, müşteki doktorun odasına girip reçete koçanı, kalem ve kaşesini çaldı ve bir reçeteyi taklit ederek ilaç almaya çalıştı. Ancak sahte reçete fark edildi ve yakalandı. Sanık hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanmadı. Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararları da infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır. TCK'nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması kararı verilmiştir. Kanun maddeleri 5271 sayılı CMK'nın 231/6, 5237 sayılı TCK'nun 43. ve TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendidir.
17. Ceza Dairesi         2019/6484 E.  ,  2019/15676 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
    Sanık için; mahkemenin 28.08.2012 tarihinde işlenen suçlar için 20.05.2013 tarihinde 5271 sayılı CMK"nın 231/6-son cümlesi hükmü uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdiği ve bu kararın 24.06.2013 tarihinde kesinleştiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesinden itibaren ve denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı verilen ve 02.03.2015 tarihinde kesinleşen mahkumiyet hükmü nedeniyle 04.06.2015 tarihinde hükmün açıklandığı; böylelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 24.06.2013 ila deneme süresi içinde ikinci suçu işlediği 29.09.2014 tarihleri arasında dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
    Sanığın müşteki doktorun odasına girip, 2 adet reçete koçanı, kalem ve kaşesini çaldığı, kaşeyi soruşturma aşamasında iade ettiği ancak kalemin müştekiye teslim edilmediği ve bu şekilde soruşturma aşamasında kısmi bir iadenin olduğu, müştekinin kısmi iadeye rızasının bulunup-bulunmadığı sorulmadan, sanık hakkında 168/1. maddesinin uygulanması ve sanığın hastaneye gidip, ilaç yazdırmak için giriş yaptırıp aldığı barkotu reçeteye yapıştırıp, doktorun imzasını taklit ederek 31/08/2012 tarihinde Hızırtepe eczanesinden ilacı aldığı, ertesi gün yine aynı şekilde hazırladığı ikinci reçeteyi Şentürk eczanesine verdiği ancak reçetenin sahte olduğunun anlaşılması nedeniyle ilacı alamadan yakalandığının anlaşılması karşısında; hakkında 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması, karşı temyiz bulunmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
    Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden,bozma nedeni yapılmamıştır.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiriler dışında diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 09.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.