Yağma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2014/8681 Esas 2017/5865 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/8681
Karar No: 2017/5865
Karar Tarihi: 11.12.2017

Yağma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2014/8681 Esas 2017/5865 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi, bir kişinin yağma suçundan sanık olarak yargılandığı dava sonucunda mahkumiyet kararı verdi. Sanık 17 yıl 11 ay 16 gün ağır hapis cezasına, diğer sanık ise 16 yıl 8 ay ağır hapis cezasına mahkum edildi. Temyiz sürecinde, Yargıtay 6. Ceza Dairesi kararını onaylayarak hükümleri kesinleştirdi. Ancak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun yürürlüğe girdiği tarihler göz önünde bulundurularak, hükümlüler lehine olan kanunun belirlenerek buna göre hüküm kurulması için dosya ilk derece mahkemesine gönderildi. Mahkeme, duruşma açılmaksızın uyarlama kararı verdi. Ancak, Yasa uyarınca duruşma açılarak verilen bütün uyarlama kararlarına yönelik yasal yargı yolu olan temyiz yapılması gerekmekte olduğu hatalı bir şekilde göz ardı edildi. Bu nedenle, yapılan işlemlerin hükümsüz olduğuna karar verildi ve hükümlülerin temyiz itirazları yerinde görüldü. Kanun maddeleri 765 sayılı TCK’nın 497/1, 522, 59, 81/2-3. maddeleri ve 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi olarak belirtilmiştir.
6. Ceza Dairesi         2014/8681 E.  ,  2017/5865 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Yağma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

    Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi"nin, sanık ... hakkında 765 sayılı TCK’nın 497/1, 522, 59, 81/2-3. maddeleri uyarınca 17 yıl 11 ay 16 gün ağır hapis cezası, sanık ... hakkında, 765 sayılı TCK’nın 497/1, 522, 59. maddeleri uyarınca 16 yıl 8 ay ağır hapis cezasına mahkumiyetlerine dair 14.08.2002 gün 2002/299 Esas, 2002/283 Karar sayılı kararının sanıklar savunmanları tarafından temyiz edildiği ve Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin 13.11.2003 gün ve 2003/4613 – 2003/8573 sayılı ilamıyla onanarak kesinleştiği, 5237 sayılı TCK’nın 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra, hükümlüler lehine olan kanunun belirlenerek buna göre hüküm kurulması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi üzerine, anılan mahkemece 20.06.2005 gün 2002/299 – 2002/283 sayılı ek karar ile duruşma açılmaksızın uyarlama kararı verildiği,

    5237 sayılı Yasa uyarınca duruşma açılarak ve/veya açılmadan dosya üzerinden verilen bütün uyarlama kararlarına yönelik yasa yolunun temyiz yasa yolu olduğu, yapılan itirazları inceleme yetkisinin de Yargıtay’ın ilgili Ceza Dairesine ait bulunduğu ve yasa yolundaki yanılmanın da bu hakkı kaldırmayacağı gözetilerek, 20.06.2005 tarihli uyarlama kararından sonra yapılan tüm işlemlerin yok hükmünde, hükümlü ...’in 12.09.2005, hükümlü ...’ün 20.12.2005 tarihinde verdikleri dilekçelerin de temyiz dilekçesi niteliğinde olduğu kabul edilmekle, 20.06.2005 tarihinde verilen uyarlama kararına yönelik yapılan incelemede;

    1- 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca hükümlüler yararına olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağından, temel cezanın ne şekilde saptanacağının belirlenmesi, bireyselleştirme amacına yönelik takdir hakkının kullanılması ve önceki yasaya göre suçların yasal öğelerinde yapılan değişikliklerin tartışılması için duruşma açılmasının zorunlu bulunduğu gözetilmeden dosya üzerinde hüküm kurulması,

    2- Uygulamaya göre; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması nedeniyle, anılan değişikliğin karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,

    Bozmayı gerektirmiş, hükümlüler ... ve ...’ün temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 13.11.2002 tarihli kesinleşmiş ilk hükümdeki ceza sürelerini aşmamak koşuluyla infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 11/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.