3. Hukuk Dairesi 2018/2893 E. , 2018/4393 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yetki yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalılardan ... Elektrik Parakente Satış A.Ş.ile elektrik satış sözleşmesi yaptığını, elektrik faturalarında elektrik bedeli dışında kayıp kaçak, sayaç okuma, parakende satış hizmeti, dağıtım, iletim bedelleri ile bu bedelleri üzerinden TRT payı, enerji fonu ve KDV bedeli tahsil edildiğini, elektrik bedeli dışındaki kalemlerin tahsilinin haksız olduğunu, belirterek haksız alınan bu bedeller nedeniyle şimdilik 50.000 TL nin avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Perakende Satış A.Ş: davacı ile akdedilen sözleşme gereği yetkili mahkemenin ... Mahkemeleri olduğunu, yetkiye itiraz ettiklerini, kayıp-kaçak bedelinin ilgili mevzuat çerçevesinde abonelere yansıtıldığını ve uygulanmasının yasal bir zorunluluk olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ...Ş.: davacı ile diğer davalı arasındaki abonelik sözleşmesinde ... Mahkemelerinin yetkili kılındığını, bu nedenle öncelikle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, ayrıca husumetin yalnızca diğer davalıya yöneltilmesi gerektiğini, zira davacı ile şirketleri arasında bir sözleşme bulunmadığını, davacıya fatura düzenlemediklerini ve herhangi bir tahsilat yapmadıklarını belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, her iki davalının da süresi içerisinde yetki itirazında bulundukları, taraflar arasında imzalanan 05/12/2013 tarihli sözleşmenin 14.maddesinde, sözleşmeden doğan uyuşmazlıkların çözümünde ... Mahkemelerinin yetkili kılındığı, HMK nun 17.maddesi gereğince taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşme ile belirlenen bu mahkemelerde açılacağı, tarafların tacir oldukları ve aksine bir durum da söz konusu olmadığı gerekçesiyle, davalı tarafın yetki itirazının kabulü ile, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı vekilinin, davalı ... Perakende Satış Aş. yönünden verilen yetkisizlik kararına yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmadığından, davalı ... Perakende Satış Aş. yönünden mahkemenin yetkisizliğine yönelik hükmün ONANMASINA,
2- Davacı vekilinin, davalı ... Aş."ye yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun uyuşmazlıkla ilgili “Sözleşmeden doğan davalarda yetki “ başlıklı 10. maddesi "Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir" hükmünü ,“yetki sözleşmesi” başlıklı 17. maddesi "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmünü, aynı Kanun’un 448.maddesi gereğince kanun hükümlerinin tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı hükmünü ihtiva etmektedir.
HMK m. 17’nin ikinci cümlesine göre, “taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır”. Bu hükme göre, yetki sözleşmesi (veya yetki şartı) yapan taraflar, aksine bir düzenleme yapmamışlarsa, dava sadece yetki sözleşmesinde kararlaştırılmış olan mahkemede açılabilir. Diğer bir deyişle, aksi belirtilmediği sürece, HMK, yetki sözleşmesinde gösterilen mahkemenin münhasır yetkili mahkeme olacağını kabul etmiştir. Bu şekilde yapılmış olan, yetki sözleşmesinin münhasır yetkili olacağı madde gerekçesinde de açıkça belirtilmiştir. Görüldüğü üzere, taraflar, salt bir münhasır yetki sözleşmesiyle, kanunun öngörmüş olduğu genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisini kaldırmış olmaktadırlar. Taraflar, bu sonucun ortaya çıkmasını istemiyorsa, yani genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa yetki sözleşmesinde bunu ayrıca belirtmek zorundadırlar. Buna göre, münhasır yetki sözleşmesinden kasıt, tarafların yetki sözleşmesi ile kararlaştırılan mahkemeden başka bir mahkemede dava açılamaması üzerinde anlaşmalarıdır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı ile davalılardan ... Elektrik Perakende Satış Aş. arasında akdedilen 05.12.2013 tarihli elektrik enerjisi satışına ilişkin perakende satış sözleşmesinin 14. maddesinde sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda ... mahkemelerinin yetkili olduğu belirlenmiştir. Tacir olan taraflar arasında yapılan sözleşmedeki bu düzenleme dikkate alındığında, davacı ile arasında sözleşme bulunan davalı ... Perakende Satış Aş. yönünden ... Mahkemelerinin yetkisi münhasır yetki olup, bu nedenle iş bu davalı açısından davanın ... Mahkemelerinde görülmesi gerekiği açıktır. Nitekim yukarıda da açıklandığı üzere davalı ... Perakende Satış Aş. yönünden verilen yetkisizlik kararının yerinde bulunduğu ifade edilmiştir. Ne var ki, eldeki davada, ... Mahkemelerinin yetkisini münhasır kılan (yetki şartının içerir) sözleşme davacı ile davalı ... Perakende Satış arasında imzalanmış olup, davacı ile diğer davalı ... Aş arasında yetki şartını içerir böyle bir sözleşme bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca mahkemece, davacı ile davalı ... Aş. Arasında (kesin) yetki şartını içerir bir sözleşme olmadığı göz önüne alınarak, bu davalı yönünden yargılamaya devam edilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, her iki davalı yönünden de mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Perakende Satış Aş. yönünden mahkemenin yetkisizliğine yönelik hükmün ONANMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Aş."ye yönelik hükmün davacı taraf yararına HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.