Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12960
Karar No: 2018/7414

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/12960 Esas 2018/7414 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/12960 E.  ,  2018/7414 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili 10/07/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacılar murisi ... adına kayıtlı 1775 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sonucunda 1707 ada 2 parsele dahil edildiğini ve murisin tapuda isminin ....şeklinde yazıldığını, 1707 ada 2 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından biri tarafından açılan ortaklığın giderilmesi davasında murisin adının tapuda yanlış yazılması nedeniyle murise kayyım tayin edilerek davanın sonuçlandırıldığını ve taşınmazın çok düşük bir bedelle satıldığını, kendilerini murisin payı olarak 9.494,38 TL ödendiğini, kayyımlığın kaldırılması için açtıkları davada kayyım için 750 TL kendi vekilleri için ise 1500 TL vekalet ücreti ödediklerini, bu masraflar düşüldükten sonra ellerine 7244,38 TL geçtiğini, tapudaki hatalı kayıt nedeniyle taşınmazın gerçek değeri ile ellerine geçen miktar arasındaki fark kadar müvekkillerinin zarar gördüğünü belirterek şimdilik 1.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkillerine verilmesine karar verilmesini talep etmiş, 25/04/2016 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesi ile talebini 8.837,00 TL"ye yükseltmiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 6.587,30 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dava TMK" nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
    Dosya kapsamından, davacıların murisi ... adına tapuda kayıtlı olan 1775 parselin, imar uygulaması sonucu 1707 ada 2 parsel olarak tescil edildiği, imar uygulaması sırasında belediye tarafından düzenlenen tescil sayfasına malikin ad ve soyadının hatalı yazılmasından dolayı, tapu kütüğünün malik sütununa da 392/2400 hisse sahibi olarak malikin ....olarak yazıldığı, 20/10/2009 tarihinde taşınmazın diğer hissedarları tarafından açılan ... Sulh Hukuk Mahkemesininde 2009/1063 Esayılı dosyasında görülen ortaklığın giderilmesi davasında tapu maliki görünen ....adlı kişinin kim olduğu belirlenemediğinden,... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/658 E- 2010/1120 K sayılı ilamıyla 3561 sayılı Kanun gereğince kendisine temsil kayyımı olarak ... Defterdarının atandığı, ortaklığın giderilmesi davasında tapu malikinin kayyım tarafından temsil edildiği ve yapılan yargılama sonucu 1707 ada 2 parseldeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verildiği ve hükmün 02/02/2012 tarihinde kesinleşmesi üzerine, ... Satış Memurluğu tarafından açık arttırma ile yapılan satış sonucu taşınmazın

    12/06/2012 tarihinde 60.520,00 TL bedelle ihale katılımcısı ... adına satıldığı, taşınmazın 22/06/2012 tarihinde ... adına tescil edildiği, satış bedelinden genel masraflar düşüldükten sonra tapu malikinin hissesine düşen 8.748,26 TL"nin 28/06/2012 tarihinde kayyıma ödendiği, gerçek tapu maliki olan ... mirasçıları tarafından murislerine atanan kayyımlığın kaldırılması ve satış bedelinin mirasçılarına ödenmesi için açılan dava sonucu ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/1512 E- 2015/476 K sayılı dosyasında kayyımlığın kaldırılmasına karar verildiği ve 05/05/2015 tarihinde ise davacılara hisselerine düşen satış bedelinin ödendiği, davacıların ise eldeki davayı 10/07/2015 tarihinde TMK"nın 1007. maddesine dayalı olarak açtıkları anlaşılmıştır.
    1-Davalı Hazinenin temyiz itirazları yönünden: 4721 sayılı TMK"nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder" hükmü yer almakta olup, burada Devletin sorumluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumluluk tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden Devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Kusurun varlığı ya da yokluğu, Devletin sorumluğu için önem taşımayıp, sadece Devletin, memuruna rücuu sırasındaki iç ilişki de önemlidir.
    Somut olayda davacılar tapu sicilinin hatalı tutulması sebebiyle açılan ortaklığın giderilmesi davasından haberdar olmadıkları ve taşınmazın icra kanalıyla satışa konu edilerek çok düşük bir bedelle satıldığını ve zarara uğradıklarını, zararın hatalı tescil nedeniyle oluştuğunu ileri sürerek tazminat talep etmişlerse de, ortaklığın giderilmesi davası sırasında murislerini 3561 sayılı Kanun uyarınca temsil etmek ve mal varlığını yönetmek üzere ... Defterdarının kayyım olarak atandığı, taşınmazın satış memurluğunca açık arttıma usulüne göre satışının yapıldığı, davacıların murisin hissesine düşen satış bedelinin masraflar düşüldükten sonra kayyıma ödendiği ve akabinde de kayyım tarafından davacılara ödendiği anlaşıldığından davacıların tapu sicilinin hatalı tutulması sebebiyle uğramış oldukları bir zararın bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2-Davacıların temyiz itirazları yönünden ise: Yukarıda açıklandığı üzere, davacıların TMK"nın 1007. maddesi uyarınca Devletin sorumluluğunu gerektiren bir zararlarının oluşmadığından davacıların temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    SONUÇ: : 1-) Yukarıda bir nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
    2-) İki nolu bentte açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/11/2018 günü oy çokluğu ile karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI

    Davacılar, murisi ... adına kayıtlı 1775 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sonucunda 1707 ada 2 parsele dahil edildiğini ve murisin tapuda isminin ....şeklinde yanlış yazıldığını, bu taşınmazın paydaşlarından birinin açmış olduğu ortaklığın giderilmesi davasında murisin adının tapuda yanlış yazılması nedeniyle murise ulaşılamadığını, kayyım tayin edilerek davanın sonuçlandırıldığını ve taşınmazın çok düşük bir


    bedelle satıldığını, kendilerine murisin payı olarak 9.494,38 TL ödendiğini, kayyımlığın kaldırılması için açtıkları davada kayyım için 750 TL kendi vekilleri için ise 1500 TL vekalet ücreti ödediklerini, bu masraflar düşüldükten sonra ellerine 7244,38 TL geçtiğini, tapudaki hatalı kayıt nedeniyle taşınmazın gerçek değeri ile ellerine geçen miktar arasındaki fark kadar müvekkillerinin zarar gördüğünü belirterek zararının giderilmesi istenmiştir.
    Dava TMK" nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
    4721 sayılı TMK"nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder" hükmü yer almakta olup, burada Devletin sorumluğu kusursuz sorumluluktur.
    Somut olayda davacılar, tapu sicilinin hatalı tutulması sebebiyle açılan ortaklığın giderilmesi davasından haberdar olmadıkları ve taşınmazın icra kanalıyla satışa konu edilerek çok düşük bir bedelle satıldığını ve zarara uğradıklarını, zararın hatalı tescil nedeniyle oluştuğunu ileri sürerek tazminat talep etmiş iseler de, taşınmazın müşterek mülkiyete konu bir yer olması ve paydaşlardan birinin satış suretiyle ortaklığın giderilmesini istemesi, satış memurluğunca da açık arttırma usulüne göre satışının yapılmış olması karşısında davacıların murisine ulaşılmış olsaydı bile aynı prosedür takip edilerek satış gerçekleşeceğinden dolayı davacıların satış yapılması nedeniyle uğradığı bir zarar bulunmadığı yönündeki çoğunluk görüşüne katılmakla birlikte, davacıların murisinin isminin yanlış yazılmış olmasından kaynaklanan kayyım atanma kararının kaldırılması için yapmış oldukları kayyım için 750 TL kendi vekilleri için ise 1500 TL vekalet ücreti ödenmesinin tapu müdürlüğünce davacıların murisinin isminin yanlış yazılmasından kaynaklandığı ve bu masrafların bu yanlışın düzeltilmesi için yapıldığı anlaşıldığından, MK’nın 1007. madde kapsamında Devletin bu giderlerden sorumlu olması gerektiği kanaati ile çoğunluğun tazminat verilmemesi yönündeki bozma gerekçesine bu yönüyle katılmadığımı, bu gerekçe ile davacıların bu yöndeki taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatindeyim.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi