Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Mahkemece uyulan Dairemizin 11.7.2006 tarih ve 2006/12318 E., 2006/15221 K. sayılı bozma ilamında yer alan ve (faizle ilgili hesaplama yapılması gereğine) işaret eden bozma içeriğine uygun işlem yapılmadığı görülmektedir.
Takibin şekline ve İİK.’nun 62.maddesinde yer alan kurallara uygun biçimde icra dairesine itiraz edilmesinden sonra borçlu tarafından vazgeçilmediği sürece, borcun ödenmiş olması adı geçenin faize itiraz nedenlerinin incelenmesine engel değildir. Zira, faizle ilgili fazla ödeme yapıldığının saptanması halinde İİK.’nun 361.maddesi gereğince fazla kısmın geri alınması mümkün olacaktır.
Bu durumda, uyulan bozma ilamı gereği yerine getirilmeden yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; esasa ilişkin nedenlerle karar verilmediği halde ve İİK.’nun 68/son maddesine aykırı biçimde borçlunun tazminatla sorumlu tutulması da doğru bulunmamıştır.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.