Yağma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2014/12835 Esas 2017/5859 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/12835
Karar No: 2017/5859
Karar Tarihi: 11.12.2017

Yağma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2014/12835 Esas 2017/5859 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıklar, katılanın yüzüne tokat atıp, sol kulağındaki demir küpeyi çıkararak kendisine vermesini istedi ve bir süre sonra geri istedi. Manevi değerinden bahisle geri istediği küpeyi almak için mağdurun darp edilerek aldıkları anlatılmaktadır. Sanıklar, 5237 sayılı TCK'nın 150. maddesinin 2. fıkrasını ihlal etmiştir. Mahkeme, sanıkların haklarında hüküm vermeden önce katılanın zararını giderdikleri dikkate alarak tayin olunan temel cezadan TCK'nın 168. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiğini düşünülmediğini belirtmiştir. Ayrıca 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği için değişikliğin yeniden değerlendirilmesi gerektiği bildirilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 35. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 150. maddesi, 2. fıkrası
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 168. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi
6. Ceza Dairesi         2014/12835 E.  ,  2017/5859 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Yağma
    HÜKÜM : Beraat, Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

    Katılanlardan, ...’ın kayden 12.02.1998 doğumlu olup suç tarihinde 15 yaşında, ...’ın ise 12.05.1998 doğumlu olup suç tarihinde 14 yaşında olmaları nedeniyle, ilk derece mahkemesince yaşı küçük mağdurlar için zorunlu müdafi atanmasına karar verildiği, ... Barosu tarafından bu nedenle görevlendirilen Av. ...’un, katılan vekili sıfatı ile mağdurlarla birlikte yargılamayı takip ettiği,

    Sanık ...’un; katılan ...’a yönelik eylemi nedeniyle yağma suçundan beraat; sanıklar ... ve ..."nın, katılan ...’a yönelik eylemleri nedeniyle haklarında yağma suçundan 07.10.2013 günlü oturumda tefhim edilen mahkumiyet hükümlerine karşı, katılanlar vekilinin 10.10.2013 tarihli süre tutum niteliğindeki dilekçede, her iki katılanın da ismine yer vermiş olmasına rağmen, gerekçeli kararın tebliğini müteakip verdiği 12.11.2013 tarihli gerekçeli temyiz dilekçesinde; sanıkların, katılan ..."a yönelik eylemlerinden dolayı kurulan mahkumiyet hükmünü temyiz ettiğine ilişkin açıklamaları dikkate alındığında, temyiz davasının, katılan ..."a yönelik yağma suçundan kurulan hükümlerle sınırlı olduğu kabul edilerek, katılan ... vekilinin yukarıda açıklanan temyiz itirazları ve sanıklar savunmanlarının mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının yapılan incelemesinde;

    Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    Ancak;

    Oluş ve dosya içeriğine göre, arkadaşı ... ile birlikte yürümekte olan katılan ...’ı durduran sanıkların, 1,00 TL. paralarının olup olmadığını sordukları, olumsuz yanıt alınca önce sanık ...’nın katılanın yüzüne tokat atıp, ardından da sol kulağında takılı bulunan demir küpeyi çıkarıp kendisine vermesini istediği, mağdurun korkarak 5,00 TL. değerinde olduğunu açıkladığı demir küpeyi verdiği, bir süre sonra manevi değeri olduğundan bahisle geri istediğinde, her iki sanığın mağduru darp ederek aldıkları küpe ile birlikte olay yerinden ayrıldıkları, yargılama aşamasında ise sanıkların, küpenin bedeli olan 5,00 TL’yi katılana ödeyerek etkin pişmanlıkta bulundukları olayda;

    1-) Sanıkların yağma eyleminin tamamlandığı gözetilmeden, TCK’nın 35. maddesi ile uygulama yapılması;

    2-) Sanıkların yağma suçunu işlerken özgüledikleri kastlarının, değerine göre az kabul edilebilecek para ve/veya bu şekilde demir küpe ile sınırlı tuttuklarının anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 150. maddesinin 2. fıkrasının uygulanma olanağının değerlendirme dışı bırakılması,

    3-) Sanıkların haklarında hüküm verilmeden önce katılanın zararını giderdikleri dikkate alınarak, tayin olunan temel cezadan TCK’nın 168. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,

    4-) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması nedeniyle, anılan değişikliğin karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,

    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanları ile katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, 11/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.