Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/1231 Esas 2018/1782 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1231
Karar No: 2018/1782
Karar Tarihi: 13.03.2018

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/1231 Esas 2018/1782 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, davacının zilyetlik iddiasıyla yapmış olduğu bir dava sonucunda, mahkeme tarafından reddedilmiştir. Ancak, mahkeme kararı düzeltme isteğiyle birlikte Yargıtay'a taşınmıştır. Yargıtay, mahkeme kararının yanlış olduğunu ve davacının zilyetlik iddiasının değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, kanunların kadastro işlemleri ve tescil hükümleri konusunda açık bir kısıtlama olmadığına işaret etmiştir. Bu nedenle, iddia ve savunma doğrultusunda deliller toplanmalı, yasal ilanlar yapılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bu nedenlerle, Yargıtay kararının ortadan kaldırılması ve yerel mahkeme kararının bozulması kararı verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun tescil hükümleri maddeleri.
16. Hukuk Dairesi         2018/1231 E.  ,  2018/1782 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Dava, bitişiğindeki 134 ada 114 parsel sayılı taşınmazla birlikte zilyet olunduğu ileri sürülerek, kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılıp, paftasında yol olarak gösterilen taşınmazın bir bölümünün davacı ... adına tescil istemi ile açılmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilerek Yargıtay 8. Hukuk Dairesi"nin 2004/2096 Esas, 2004/2707 Karar sayılı ilamı ile onanmış, davacı vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 1997 yılında haritasında yol olarak gösterildiği, 1997 yılından itibaren dava tarihine kadar 20 yıllık iktisap süresinin dolmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına ve yasal düzenlemelere uygun bulunmamaktadır. Dosya kapsamından davacı yanın zilyetlik iddiasının kadastro öncesi nedene dayalı olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, ayni haklar mutlak nitelikte olup, yasal bir kısıtlama olmadıkça her zaman herkese karşı ileri sürülebileceğine, gerek 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nda, gerekse de 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun tescil hükümlerini düzenleyen maddelerinde, hakkında tutanak düzenlenmeyen ya da tespit harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi nedenlere dayanılarak dava açılmasını engelleyen yasal düzenleme bulunmadığına göre iddia ve savunma doğrultusunda toplanan delillere göre davacı lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluşup oluşmadığı değerlendirilmeli, yasal ilanlar yaptırılmalı, bundan sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir. Kararın bu nedenle bozulması gerekirken, maddi yanılgıya dayalı olarak onandığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; karar düzeltme istemleri bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile Yargıtay 8. Hukuk Dairesi"nin 2004/2096 Esas, 2004/2707 Karar sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının talep halinde düzeltme isteminde bulunana iadesine, 13.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.