16. Hukuk Dairesi 2018/765 E. , 2018/1777 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesve Yardımlaşma Vakfı tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında Kozlu Köyü çalışma alanında ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 129 ada 16 parsel sayılı 1.810,6 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 129 ada 16 parsel numarasıyla ve 836,63 metrekare yüzölçümlü olarak; davalılardan ... ve ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 129 ada 21 parsel sayılı 7.342,94 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 129 ada 21 parsel numarasıyla ve 7.383,42 metrekare yüzölçümlü olarak; davalılardan ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 129 ada 15 parsel sayılı 6.739,42 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 129 ada 15 parsel numarasıyla ve 6.912,47 metrekare yüzölçümlü olarak; davalılardan ... ve paydaşları adına tapuda kayıtlı bulunan eski 129 ada 23 parsel sayılı 8.851,76 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 129 ada 23 parsel numarasıyla ve 8.851,76 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ......, uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin davalılara ait 129 ada 15, 21 ve 23 parsel sayılı taşınmazlardan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece usule ilişkin bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli taşınmazların uygulama tespiti gibi tapuya tesciline karar verilmiş; davacı ...... vekili tarafından temyiz edilen hüküm Dairemizin 27.09.2017 tarih 2015/14910 Esas, 2017/5835 Karar sayılı ilamı ile onanmış olup davacı ...... vekili tarafından bu kez de karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yukarıda sözü edilen yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında çekişmeli taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, fen bilirkişisinden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Fen bilirkişisinden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için fen bilirkişisinden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Fen bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
Mahkemece tesis kadastrosunda hatalı olarak sınır tespitinin yapıldığı, buna göre uygulama kadastrosu çalışmalarında bir hata bulunmadığı kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda tespit tarihine en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, ölçü cetveli, krokileri ve diğer belgelere göre tesis kadastro paftasının doğru çizilip çizilmediğinin denetlenmesi gerekirken tesis kadastrosu paftasının kapsamının belirlenmesi ve taşınmazın sınırlarının sabit olup olmadığının değerlendirilmesi ile yetinilmiş, yine hükme esas alınan teknik raporda bölgenin sık zeytin ağaçları ile kaplı olması nedeniyle havadan çekilen ve üretilen haritalar oluşturulurken sınırlarda hata yapıldığı kanaatine varıldığı bildirilmiş ise de ölçü krokisi, ölçü çizelgesi ve hesap cetveli değerlendirilerek kadastro paftasının bunlara uygun olarak tersim edilip edilmediği araştırılmamış, tersimat hatası var ise nedenleri ayrı ayrı denetime uygun şekilde gösterilmemiş, tersimat hatası yok ise tesis kadastrosu sırasında ölçü hatası yapılıp yapılmadığı teknik bilgiler, hava ve uydu fotoğrafları esas alınarak belirlenmemiştir. Hal böyle olunca; yukarıda belirtilen eksiklikler nedeniyle mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yine az yukarıda açıklanan ilkelere uygun olduğundan söz edilemez. O halde, mahkemece harita mühendisi sıfatına sahip üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yukarıda belirtilen ilkeler ışığında inceleme ve araştırma yapılarak bilirkişilerden rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerektiği halde sehven onandığı anlaşıldığından, davacı ...... vekilinin yerinde görülen karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin 27.09.2017 tarih 2015/14910 Esas, 2017/5835 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı karar düzeltme ve temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 13.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.