Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/39974
Karar No: 2018/1026
Karar Tarihi: 22.01.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/39974 Esas 2018/1026 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/39974 E.  ,  2018/1026 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalı kurum bünyesinde 2008 yılının Ağustos ayından 2012 yılı Mayıs ayına kadar hafta sonları da dahil olmak üzere gece geç saatlere kadar ve genel tatillerde de çalıştığını ve bu çalışmasının ilk bir yılında Kaymakamlık sekreteryasında, kalanında ise şoför olarak çalıştığını, 24/05/2012 tarihinde davalı tarafından işten çıkarıldığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili ve fazla mesai ücretlerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının iş akdinin haklı sebeple feshedildiğini, davacının alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan ilk yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 2015/9243 esas, 2015/8534 karar sayılı ilamıyla; iş akdini fesheden işçi ihbar tazminatına hak kazanamayacağından ihbar tazminatı talebinin reddi yerine kabulünün hatalı olduğu, fazla mesai alacağı konusunda da tanıklar yeniden dinlenerek beyanlarının ayrıntılı olarak alınıp çelişkiler giderildikten sonra ayrıca gerektiği takdirde işyerinde bulunan kayıtlarda yerinde incelenerek (işyerinin resmi kurum olduğu anlaşıldığından) tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle fazla mesai alacağını hesaplattırıp çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılamada davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda karar verilmiş olmasına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nda "usuli kazanılmış hak" kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
    Somut olayda; bozma ilamında davacının tüm temyiz taleplerinin reddine karar verilmiş olup, fazla çalışma alacağı konusunda bozma öncesinde belirlenen tutar davalı lehine usulü kazanılmış hak teşkil eder. Bozma öncesinde hüküm altına alınan fazla çalışma alacağı usulü kazanılmış hak ilkesine aykırı olarak bozma sonrasında daha yüksek olarak belirlenmiş olup, kararın bozulması gerekmektedir.
    3- Diğer yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
    a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
    b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
    c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
    ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
    d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
    e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K,).
    Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır.
    Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bu sebeple bozma kararından sonra da Mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddelerinde belirtilen unsurları taşıyacak şekilde yeni bir karar verilmek zorundadır. Hukuk Genel Kurulu’nun 05.10.2011 gün ve 2011/20-607 esas-604 karar ve HGK. 2012/9-851 esas 2012/705 karar 10.10.2012 sayılı kararlarında da bu ilkeler aynen kabul edilmiştir.
    Somut olayda mahkeme tarafından hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda yapılan inceleme sonunda bozma kapsamı dışında kalan kıdem tazminatı, ulusal bayram genel tatil ücreti, hafta tatili ve yıllık izin alacağı talepleri hakkında da açıkça hüküm kurulması gerekirken hüküm fıkrasında bu talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi hatalı olup kararın bozulması gerekmiştir.
    Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi