
Esas No: 2015/16281
Karar No: 2017/7520
Karar Tarihi: 22.11.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/16281 Esas 2017/7520 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 16/10/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/09/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız şikayet eylemine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, Cumhuriyet Savcısı olduğunu, asılsız iddialarla ve hiç bir emare bulunmadan davalı tarafından şikayet edildiğini, davalının, şikayetlerinde hak arama özgürlüğünün sınırlarını aştığını, davalı hakkında iftira ve kamu görevlisine hakaret suçlarından dolayı 05/10/2012 tarihinde ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2012/89688 Soruşturma nolu dosyası ile şikayetçi olduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı, şikayet hakkının anayasal bir hak olduğunu, hukuka aykırı davranan herkesin kanun önünde eşit olarak hesap vermekle yükümlü bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, somut bir delil ortaya koymadan bir kişi hakkında bu kadar ağır ithamlarda bulunmanın Anayasa"nın koruduğu şikayet hakkı kapsamının dışına çıkılması olarak kabul edilip, davacının kişisel haklarının saldırıya uğradığı kanaatiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyanın incelemesinde; davacının dava dilekçesinde 10,00 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu, bu talebini 02/10/2014 tarihli ıslah dilekçesiyle 10.000,00 TL’ye çıkartarak harcını yatırdığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar ıslahla dava değeri arttırılmış ise de, manevi tazminatın tekliği ve bölünmezliği ilkesi, niteliği ve gelişen durumun da olmaması nedeniyle bu tür taleplerin ıslahla arttırılması mümkün değildir.
Yerel mahkemece açıklanan yön gözetilmeden dava dilekçesinde istenilen miktardan fazlasına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen sebeple davalı yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.