11. Ceza Dairesi 2018/2532 E. , 2018/6528 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kurluşlarının zararına dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraat,
Sanıklar ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan beraat,
Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet,
Sanıklar ..., ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet
Sanıklar müdafilerinin, sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine; katılan vekilinin ise sanıklar ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, sanık ... hakkında ise resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz isteminde bulunduğu değerlendirilerek, yapılan incelemede;
A)Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın, yüklenen suçları işlediğinin sabit olmadığı mahkemece dosya içeriğine uygun biçimde gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
B)Sanık ... ve ... ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Mahkemenin bozmadan önceki 25.04.2013 tarihli ilamıyla, sanık ... hakkında hapis cezası yanında sonuç olarak 214.240,00 TL adli para cezasına, sanık ... ... hakkında da 144.280,00 TL adli para cezasına hükmolunduğu, bu hükümlerin yalnızca sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 01.06.2016 tarihli ilamıyla hükmün bozulduğu ve sanıklar lehine ceza miktarı yönünden kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeden yazılı şekilde fazla ceza tayini,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 5237 sayılı TCK"nın 52. maddesinin uygulandığı paragraflardan sonra gelmek üzere; sanık ... hakkındaki bölüme “5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkı gözetilerek, nitelikli dolandırıcılık suçundan hükmolunan sonuç adli para cezasının 214.240,00 TL" ye indirilmesine” ve sanık ... hakkındaki bölüme ise “5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkı gözetilerek, nitelikli dolandırıcılık suçundan hükmolunan sonuç adli para cezasının 144.280,00 TL" ye indirilmesine” ibareleri eklenmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C)Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
Sanık ..."nın, yargılama aşamalarındaki savunmalarında ..."in bir hastanın ameliyat olacağını, ameliyat malzemesi olarak bir firmadan malzeme aldıklarını, ancak bu firmanın çalıştığı kurumuyla anlaşmasının bulunmadığını bu nedenle malzemelerin faturasının şirket üzerine yapılıp yapılmayacağını sorduğu, kendisinin tamam diyerek kabul ettiği, ancak öncelikle bu malların kendi firmasına girişinin olmasının gerektiği, bu nedenle malzemeleri satan firmanın fatura kesip kendisine vermesi gerektiğini söylediği, sonraki günlerde bahse konu malzemeler için gerçekten bir firma adına kendisine fatura gönderildiğini ve kendisinin de kişi adına fatura kestiğini, sonraki tarihlerde sanık ..."nin hesabına para yattığını, bu paranın kendi hesabından çekilip hastaya verilmesini ... ... istediğini, çünkü bu paranın hasta ve yakınları tarafından malzemelerin alındığı firmaya ödeneceğini, kendisinin bu duruma kızdığını, çünkü paranın kendi hesabına değil, doğrudan hastanın hesabına yatması gerektiğini, ileriki bir tarihte de sanık ..."nin ameliyat olduğu söylenen hasta ve hasta yakını olmak üzere iki kişinin gelip, bankadan çektiği parayı aldıklarını beyan etmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi ve sanığın savunmasının doğruluğunun tespiti ile suç kastının belirlenmesi bakımından suça konu fatura getirilip incelenerek, kimin adına düzenlendiği ve sanığın hesabına ödemenin ne şekilde yapıldığı belirlendikten sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
D)Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde de;
1-Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu belge asıllarının getirtilerek incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, unsurlarının tam olup olmadığı, aldatıcılık niteliği bulunup bulunmadığının karar yerinde tartışılması ve denetime olanak verecek şekilde asıllarının dosya içerisinde bulundurulması;
2-Kabule göre de;
a-Memurun resmi belgede sahteciliği suçunun oluşabilmesi için, düzenlenen sahte belgenin memurun görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu bir belge olmasının gerekli olduğu, suç tarihinde Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı Bütçe ve Maliye Kısım Amirliğinde görev yapan sanık ..."in Gölcük Asker Hastanesi"nden reçete edilen tıbbi cihazlar hakkında, dört adet firma ve şahıs adına sahte 20 adet ödeme belgesi ve buna bağlı evrak nedeniyle sahte belgeler düzenleyerek kamu zararına neden olduğu iddiası ile açılan davada; sanığın sahte ödeme belgeleri ve bunlara bağlı evrakı düzenlediği belirlenmiş ise de; suça konu ödeme belgelerinin harcama yetkililerince imzalandığı, sanığın belgelerdeki bu kısımları imzalama görev ve yetkisi olmadığı, böylece görevi gereği düzenlemeye yetkili olmadığı suça konu belgelerin sahte oluşturulması ve ödemelerin yapılmasını sağlamak suretiyle gerçekleşen eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 204/1 maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, sanık ... hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan mahkumiyetine hükmolunması,
b-Sanıklar ..., ... ve ..."un gerçekte satışları olmadığı halde şirketleri adına fatura düzenleyerek, sanık ..."e verdikleri ve bu faturaların bedellerini mal edindiklerinin iddia ve kabul olunması karşısında; sanıkların eylemlerinin ..."in eylemlerine TCK"nın 39. maddesinde düzenlenen yardım eden sıfatıyla iştirak mahiyetinde olduğunun ve suç tarihlerine göre zamanaşımı hükümlerinin dikkate alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
c-5237 sayılı TCK"nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.