17. Ceza Dairesi 2019/12001 E. , 2019/15660 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Suç Eşyasının Satın Alınması veya Kabul Edilmesi (Değişen suç vasfı sebebiyle Hırsızlık)
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/06/2014 tarih, 2013/13-203 Esas ve 2014/308 Karar sayılı kararında; “Suç tarihinde ekonomik değeri yüksek olan bir aracı kimlik bilgilerini ve açık adresini bilmediği arkadaşı "...." lakaplı Müslüm isimli kişiden emanet aldığını söylemesi, aşamalarda aracı emanet aldığı bu kişinin ismini kısmen değiştirerek ifade etmesi, soruşturma ve kovuşturma makamlarının ısrarına rağmen aracı emanet aldığını iddia ettiği kişiye ait kimlik ve adres bilgileri vermekten kaçınması ve sabıkalı geçmişi de dikkate alındığında hırsızlık suçlamasıyla muhatap olan sanığın sadece hayali bir isim zikretmekle suçlamadan kurtulmayacağını bilecek yaşam ve adli tecrübeye sahip olması ve gerçekte var olan bir kişiden aracı emanet alması durumunda suçlamadan kurtulmaya yönelik olarak aracı emanet aldığını söylediği kişinin bulunması için daha etkin bir çaba göstermesi gerektiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın eyleminin suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunu değil, hırsızlık suçunu oluşturduğunun kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.” şeklindeki açıklamalar ışığında, sanığın müştekinin motosikleti ile olaydan 3 ay sonra yakalandığı, sanığın hazırlıkta ... isimli kişiden aldığını savunduğu, ...’ın sattığına dair iddiayı kabul etmediği, sanığın talimat mahkemesinde 13.07.2011 tarihli savunmasında suçu işleyipi işlemediğini hatırlamadığını bildirmesi nedenleriyle sanığın alışverişine ilişkin belge gösterememesi ve satışı belgelemek adına hiçbir çabasının olmaması, sanığın aşamalardaki çelişkili cezadan kurtulmaya yönelik soyut beyanları, Ceza Genel Kurulu kararında da ifade edilen olayda olduğu gibi itibar edilmesinin mümkün olmadığı hususu karşısında; sanık hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan hüküm kurulması,
2)Turgutlu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sanık ... hakkında TCK"nun 142/1-b, 143 maddeleri uyarınca cezalandırılması talebi ile 29.09.2009 tarihli iddianamenin düzenlendiği, TCK"nın 165. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan cezalandırılması için kamu davası açılmadığı, iddianame içeriğinde bu suçun anlatılmadığı, ayrıntıları Ceza Genel Kurulu"nun 06/05/2014 tarih ve 2012/6-1486 Esas, 2014/238 sayılı kararında belirtildiği üzere 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 225/1. maddesinde yer alan, "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir." şeklindeki düzenlemeye göre, hakkında açılmış dava bulunmayan ve iddianamede anlatılış tarzına göre unsurları gösterilmeyen 5237 sayılı Kanun"un 165/1 maddesinde uzlaştırmaya tabi suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan birleştirme talepli kamu davası açılması sağlanıp bu dosya ile hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
3)Sanık hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Hükümden sonra 24.10.2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğü giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının b bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 165. maddesinde tanımı yapılan suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun da uzlaşma kapsamına alındığını anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca, "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğü giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." hükmü de gözetilerek 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253 maddesinde belirtilen esas ve usullere göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra, sonucuna göre sanık ...’ın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 09.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.