Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/6828 Esas 2018/1005 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6828
Karar No: 2018/1005
Karar Tarihi: 22.01.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/6828 Esas 2018/1005 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/6828 E.  ,  2018/1005 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı Sağlık Bakanlığı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, iş akdine davacının emeklilik nedeniyle son verdiğini beyanla kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; kendilerinin sorumlu olmadığını ve ödenemeyen alacak bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2- -Mülga 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14. maddesinde, işçinin iş sözleşmesini bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kurumundan yaşlılık aylığı almak amacıyla feshetmesi durumunda, kıdem tazminatına hak kazanacağı öngörülmüş ve yine aynı maddede, iş sözleşmesinin bu amaçla feshinden söz edilebilmesi için; sözleşmeyi işçinin feshetmiş olması, feshin emekli (yaşlılık) aylığı almak amacıyla yapılmış olması ve işçinin sosyal güvenlik kurumuna başvurduğunu ve aylığı hak kazandığını belgelemesi gerektiği belirtilmiştir. İşçinin, iş sözleşmesini yaşlılık aylığı almak amacıyla feshinde, kıdem tazminatı hakkının doğması için fesih tarihinde yaşlılık aylığına hak kazanma şartlarının gerçekleşmiş olması yeterlidir. Kanunda ön görülen belgeleme şartına uyulmamış olması kıdem tazminatı hakkının doğmasını engellemez. Belgeleme koşuluna uyulmaması hali sadece kıdem tazminatının gecikme faizinin fesih tarihinden değil dava tarihinden başlatılması sonucunu meydana getirir. Başka bir anlatımla bu yön iş verenin kıdem tazminatı borcu bakımında hangi tarihte temerrüde düştüğünün tespitinde belirleyici olur. Dosya içeriğinden, davacının emekliliği hakettiğine dair belgeleri işverene vermediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, kıdem tazminatına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken fesih tarihinden itibaren faiz yürütülmesi usul ve kanuna aykırı olup bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. bendindeki
    ""13.424,21-TL. brüt kıdem tazminatının iş akdinin feshedildiği 30/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, ""cümlesinin çıkarılarak yerine" 13.424,21-TL. brüt kıdem tazminatının dava tarihi olan 31.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine",yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.