Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/245
Karar No: 2017/7483
Karar Tarihi: 21.11.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/245 Esas 2017/7483 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/245 E.  ,  2017/7483 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... Bakanlığını temsilen ... İl Sağlık Müdürlüğü vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 19/06/2014 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 03/09/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, dava dışı küçük...’nun 02/07/2009 tarihinde ... Devlet Hastanesi Çocuk Cerrahisi Kliniğinde uzman doktor olarak görev yapan davalıya sünnet ettirildikten sonra ağrı ve kanama sonucu tekrar aynı doktora getirildiğini, davalının sünnet operasyonu sonucu bu şikayetlerin olabileceğini belirterek pansuman yaparak taburcu ettiğini, küçüğün ağrılarının şiddetlenmesi ve penis ucunda morarma olması nedeniyle ailesi tarafından tekrar getirilerek davalı tarafından muayene edildiğini ve ilaç yazıldığını ancak küçüğün şikayetlerinin daha da artması nedeniyle davalı tarafından 08/07/2009 tarihinde ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildiğini, dava dışı küçüğün burada ameliyata alındığını ancak düzelme olmayınca organının kesildiğini, davacı idare tarafından davalı küçük ve ailesine ... İdare Mahkemesi’nin 2009/698 esas ve 2013/129 sayılı kararı gereği hizmet kusuru nedeniyle maddi ve manevi tazminat ödendiğini belirterek, ödediği tazminatın davalıdan rücuen tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davalının somut olayda kusurunun olmadığını, gereken tüm müdahalenin yapıldığını beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 17/06/2015 tarihli raporunda söz konusu patolojik lezyonun ameliyathane ortamında sterilizasyonun sağlanmasındaki bozukluktan kaynaklandığı, olayda bütünüyle hizmet kusurunun olduğu, davalıya kusur atfının mümkün olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya kapsamından, davaya konu olay nedeniyle davalı doktorun ...Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2010/255 esas, 2013/71 karar sayılı dosyasıyla taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan yargılandığı, yargılama sırasında alınan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun 23/11/2012 tarihli raporuna göre, 02/07/2009 tarihinde fimozis nedeniyle sünnet kararı verilmesinin ve yapılan ameliyatın tıp kurallarına uygun olduğu, ortaya çıkan komplikasyonun aktif izlenmemesi, ailenin uyarılmaması ve gerekli takibin yapılmaması nedeniyle Dr. ..."ın uygulamasının tıp kurallarına uygun olmadığının belirtildiği, mahkemece rapora dayanılarak davalının taksirle yaralama suçunu işlediği sabit görülerek mahkumiyetine karar verildiği, ceza mahkemesi kararının Yargıtay 12. Ceza Dairesi tarafından 14/01/2014 tarihinde onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 53. (TBK.74) madde gereği; ceza mahkemesinde verilen beraat kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız olmayıp ceza mahkemesinin maddi vakıaların belirlenmesine ilişkin mahkumiyet kararı hukuk hakimi yönünden bağlayıcı olup taraflar yönünden kesin delil niteliği taşıyacaktır. Somut olayda, ceza mahkemesinin davalı hakkındaki kesinleşmiş mahkumiyet kararıyla dosyadaki diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde, davalının kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Şu durumda, mahkemece davalının kusur oranına ilişkin, denetime ve hüküm kurmaya elverişli uzman bilirkişiden rapor alınarak sonuca gidilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 21/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi