Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1915
Karar No: 2018/7428
Karar Tarihi: 06.11.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/1915 Esas 2018/7428 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2018/1915 E.  ,  2018/7428 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.11.2012 gününde verilen dilekçe ile imar uygulamasının iptali nedeniyle tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, 116 ada 1 parsel sayılı taşınmazda yapılan imar uygulamasının iptal edilmesi nedeniyle kadastral parselin ihyası; eski hale iadeye yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı Hazine vekili, mülkiyeti Hazineye ait 116 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, ... Belediye Başkanlığının 17.08.2005 tarih, 10 sayılı Encümen Kararı ile imar uygulamasına tabi tutulduğunu, yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek, 145 ada 2 ve 152 ada 1 sayılı imar parsellerinin tapu kaydının iptali ile 116 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tescili ile eski hale iadesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile; 145 ada 2 ve 152 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptaline ve imar uygulamasına tabi tutulan 116 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastral mülkiyet durumunun ihyası ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır.

    O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve TMK"nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanaksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır.
    Ayrıca; kadastral parselin ihyasının, imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği gözetildiğinde; ihyası istenilen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği de açıktır.
    Somut olaya gelince; bir davada olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, 116 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda yapılan imar uygulaması sonucu, taşınmazın 145 ada 2 ve 152 ada 1 sayılı imar parsellerine şuyulandırıldığını, yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek 145 ada 2 ve 152 ada 1 sayılı imar parsellerinin davalı adına olan tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili suretiyle 116 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, iptal edilen imar uygulaması öncesi durumuna dönülmesini istemektedir. Dava dilekçesi ve yargılama aşamasındaki davacı vekilinin beyanlarından davanın, imar uygulamasının iptali nedeniyle davacıya ait 116 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, iptal edilen imar uygulamasından önceki sınırlarına döndürülmek suretiyle eski hale ihyasının talep edildiği şüphesizdir.
    Dosya içerisine alınmış kütük sayfası incelendiğinde, dava konusu 116 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, 08.02.1999 tarih, 365 yevmiye nolu imar işlemi sonucu 1781/2400 payının Hazine adına; 619/2400 payının ise ... adına tescil edildiği, 24.06.2004 tarih, 4146 yevmiye nolu trampa işlemi ile de Hazine adına tam hisse ile tescil edildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, dava konusu edilen ve imar öncesi durumuna ihyası istenilen 116 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastral parsel olmadığı muhakkaktır. Öte yandan, mahallinde yapılan keşif sonucu dosyaya ibraz edilmiş 27.11.2012 tarihli fen bilirkişi raporu ve ekli kroki incelendiğinde, 116 ada 1 parsel sayılı taşınmazın imar öncesi sınırları içerisinde 145 ada 1, 2, 4, 5, 6 parsel sayılı taşınmazların oluşturulduğu, ancak raporun denetime elverişli olmayıp 116 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ilk oluşumundan itibaren ( 1. ve 2. imar uygulamaları ) sınırlarının ayrı ayrı gösterilmesi ve durumun çakıştırmalı kroki ile infaza ve denetime elverişli şekilde gösterilmesi, öte yandan iptal edilen imar uygulaması ile dava konusu taşınmaz sınırları içerisinde oluşturulmuş imar parsellerinin (ya da yol, park vb. ) ne kadarlık kısmının bu parselin sınırları içerisinde kaldığının açık bir şekilde gösterilmesi, ayrıca taşınmazın ilk imar uygulaması ile nereden ve ne şekilde oluşturulduğunun ayrıntılı bir şekilde açıklanması gerekirken bilirkişi rapor ve ekli krokinin bu şartları haiz olmayıp hükme esas alınamayacağı anlaşılmaktadır.
    O halde, mahkemece, 116 ada 1 sayılı imar parselinin eksiksiz bir şekilde tedavüllü tapu kayıtlarının, (geldi ve gitti parselleri denetlenebilir şekilde kütük sayfası suretlerinin) ve taşınmazda yapılmış olan imar uygulaması veya imar uygulamalarına dair Belediye encümen kararları ile şuyulandırma cetvellerinin ve dayanak tüm belgelerin temin edilmesi; öte yandan dava konusu taşınmazın oluşturulduğu ilk imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilip edilmediği, diğer bir anlatımla ilk imar uygulamasının halen geçerli ve ayakta olup olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması, ilk imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmediği ve halen geçerli olduğunun anlaşılması halinde, taşınmazın bulunduğu alanda yapılan 2. imar uygulaması idari yargı yerinde iptal edildiğinden, 116 ada 1 parselin ilk imar uygulaması ile oluşturulmuş sınırlarına döndürülmek suretiyle ihyası mümkün olacağından mahallinde keşif yapılmak suretiyle dava konusu 116 ada 1 parsel sınırları üzerinde imar uygulaması ile oluşturulan alanlar ( imar parselleri, yol, park vb.) belirlenenip, bu kapsamdaki imar parsellerinin tapu kayıtları getirtildikten sonra, dava dışı tapu kayıt malikleri aleyhine 116 ada 1 sayılı imar parselinin ihyası talepli dava açmak üzere davacıya usulüne uygun süre verilmesi, açıldığı taktirde eldeki dava dosyası ile birleştirilmesi; taraf teşkili sağlandıktan ve taşınmazın bulunduğu alanda yapılan imar uygulamaları ve bu uygulamaların idari yargı yerince iptal edilip edilmediği usulünce araştırıldıktan ve varsa derdest iptal davalarının sonucu beklenildikten sonra toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 06.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi