MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre ve tekerrüre esas sabıkası bulunan sanığa yükletilen ve seçimlik ceza içeren hakaret suçunda temel ceza olarak hapis cezasına hükmolunduktan sonra bu cezanın adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeyerek, TCK"nın 50/2 ve 58/3. maddelerine aykırı davranılmış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bu husus bozma nedeni kabul edilmeyerek, yapılan incelemede;
1- ... olan katılanın, çocuğunun damar yolunu açmakta başarısız olması ve bu sebeple çocuğun canının yanmasına sinirlendiği yönündeki sanık savunması, bu savunmasının tanık ... tarafından doğrulanarak çocuğun bacağının morardığını gördüğünü söylemesi ve katılanın da ilk denemede çocuğun damar yolunu açamadığı yönündeki ifadesi karşısında, tehdit eyleminde TCK"nın 29, hakaret eyleminde ise TCK’nın 129. maddeleri gereğince haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Hakaret suçunda TCK’nın 62. maddesi uyarınca indirim yapılırken cezanın 11 ay 20 gün yerine 11 ay 15 gün olarak eksik belirlenmesi,
3- Tehdit suçunda tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, gün karşılığı adli para cezasına çevrilmesi sırasında cezanın 3.000 TL yerine 6.000 TL olarak fazla belirlenmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca hakaret suçundan kurulan hükümde kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.