22. Hukuk Dairesi 2015/21914 E. , 2018/1000 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti
Davacı, davalının baskı ile işten çıkmak zorunda kaldığını, kendi isteği ile çıkmış gibi göstererek zorla dilekçe imzalattıklarını beyanla kıdem tazminatı yıllık izin, bayram genel tatil, hafta tatili ve fazla mesai alacağı talebinde bulunmuştur.
Davalı Savunmasının Özeti
Davalı, davacının istifa suretiyle işten ayrıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti
Mahkemece, davanın başından itibaren belirsiz alacak davası olarak açıldığı ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti talepleri belirsiz alacak davasının konusunu oluşturmayacağından bu taleplere yönelik davaların hukuki yarar yokluğundan reddine; diğer alacakların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz
Kararı yasal süresi içinde davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe
1.Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2.Davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma karşılığı ücretlere hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 47 nci maddesinde, Kanunun kapsamındaki işyerleri bakımından, ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışma karşılığı olmaksızın o günün ücretinin ödeneceği, tatil yapılmayarak çalışıldığında ise, ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücretin ödenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 2 nci maddesinde ise, resmi ve dini bayram günleriyle yılbaşı gününün genel tatil günleri olduğu açıklanmıştır.
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir.
Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, davacının işyerinde 03.08.2000-14.12.2013 tarihleri arasında üretim elemanı olarak çalışması hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı işyerinde ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma olduğunu iddia etmekte, davalı taraf çalışma olduğunda alacakların ödendiğini savunmaktadır. Mahkemece çalışmanın ispatlanamadığı gerekçesiyle bayram ve tatil çalışma alacaklarının reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamında dinlenen tanıklar ulusal bayram ve genel tatillerde bir gün izin verilmekle diğer günlerde çalışmanın devam ettiğini beyan etmiştir. Bilirkişi tarafından bu doğrultuda hesaplama yapılmış ve alacak belirlenmiş, ancak bayram genel tatillerde çalışma karşılığında izin verilmiş olması gerekçesiyle red yönünde tespit yapılmıştır. Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma hususu yazılı delille ispatlanamadığı takdirde tanık beyanları ile ispatlanabilmekle birlikte kanundan doğan bir ücret alacağı olmakla karşılığında başka bir hakkın sunulduğu iddiası alacağın varlığını ortadan kaldırmayacaktır. Bu anlamda çalışılan günler karşılığı izin verilmesi alacak talebini red sonucu doğurmayacaktır. Mahkemece bu yönden hatalı değerlendirme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.01.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.