4. Hukuk Dairesi 2017/3185 E. , 2017/7476 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... Bakanlığı ve diğerleri aleyhine 24/01/2006 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemece maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne dair verilen kararın davacı ... davalı ... Müdürlüğünün temyizi üzerine dairemize düzeltilerek onanmasına karar verildiği, bu karara karşı davalı ... Müdürlüğünün karar düzetme isteğinin reddine karar verildiğinden sonra davalı ... Müdürlüğünün tavzih istemi üzerine tavzih talebinin kabulüne dair verilen 05/04/2017 günlü ek kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne dair verilen kararın, davacı ... davalı ... tarafından temyizi üzerine dairemizce düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, davalı ... Müdürlüğünün karar düzeltme istemi reddedilmiş; davalı ... Müdürlüğünün tavzih isteği üzerine bu defa mahkemece tavzih talebinin kabulüne dair ek karar verilmiş; ek kararı davacılar vekili temyiz etmiştir.Davacılar vekili, davalı ... Bakanlığı tarafından düzenlenen ... gezisine davacıların da aralarında bulunduğu bir grubun katıldığını, geziden dönerken otobüsün tek taraflı trafik kazası yapması sonucu davacıların yaralandığını belirterek her bir davacı için ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı ... Bakanlığı vekili, kusur ve hasarı kabul etmediklerini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuş, diğer davalı ... Seyahat Ltd. Şti. davaya cevap vermemiştir.Dosyanın incelenmesinde; yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/10/2010 tarihli kararın temyiz incelemesinin yapılarak Dairemizin 18/10/2011 tarih ve 2011/7511 esas 2011/10691 sayılı kararıyla düzelterek onandığı, davalı ... Bakanlığının karar düzeltme talebinin reddedilerek kararın 16/02/2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Karar kesinleştikten sonra davalı ... Bakanlığı vekili 30/03/2017 tarihinde mahkemeye sunduğu tavzih dilekçesi ile, mahkemenin 26/10/2010 tarihli kararında davacı ... yönünden maddi tazminat talebinden vazgeçilmiş sayılmasının gerekçesi açıklanmasına rağmen kararın hüküm bölümünün 3. bendinde; davacı ... için manevi tazminata hükmedildiği, maddi tazminat talebinin reddine ibaresinin yer almadığını, bu eksikliğin maddi hata kabul edilerek tavzih yapılmasını talep etmiş, mahkemece 05/04/2017 tarihli ek karar ile tavzih talebi kabul edilmiş ve hüküm fıkrasının 3. bendine “…davacı ..."un maddi tazminat talebinin reddine” ibaresi eklenerek hükmün tavzihen düzeltilmesine karar verilmiştir.
Hakim; tavzih yolu ile hükümde unuttuğu talepler hakkında karar verip bunu hükmüne ekleyemez. Bunun gibi hüküm verirken unutulan vekalet ücreti veya faiz hakkında tavzih yolu ile bir karar verip bunu hükmüne dahil edemez. Aynı şekilde kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişki de tavzih yolu ile giderilemez. Bütün bu anlatımlardan çıkan netice, tavzih yolu ile kesinleşmiş olan hüküm sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.
6100 sayılı HMK’nın 305. maddesine göre; hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.Şu durumda, yerel mahkemece tavzih talebinin kabulüne dair verilen ek karar HMK. 305/2. maddesine aykırı olduğundan bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan hükmün tavzihine ilişkin kararın yukarıda açıklanan nedenlerle sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA 21/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.