Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2565
Karar No: 2018/7425
Karar Tarihi: 06.11.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/2565 Esas 2018/7425 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2018/2565 E.  ,  2018/7425 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.05.2015 tarihinde verilen dilekçeyle komşuluk hukukuna dayalı tazminat talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın reddine dair verilen 21.03.2017 tarihli hükmün ... Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davacı .... vekili tarafından talep edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen 14.12.2017 tarihli kararın Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı .... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 06.11.2018 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalılar vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı şirket vekili, 27.05.2015 tarihli dilekçesi ile davacının maliki olduğu 54 sayılı parselde inşaat faaliyetlerine başladığı, ancak bitişik 59 parselde (6 katlı betonarme apartman) bulunan yapının 2 adet kolonunun temelsiz olarak eski taş ve tuğla duvar üzerine oturtularak yapıldığı, belediye tarafından gerekli incelemelerin yapıldığı, binanın tahliyesi için davalılara tebligat yapıldığı, can ve mal güvenliği açısından risk oluşturduğu, bu durumun 2015/15 sayılı 05.02.2015 tarihli davacının yaptırdığı tespit raporunda "...54 parseli içerisinde yapılacak bina temel kazısı esnasında 59 sayılı parsel üzerindeki binanın geriye doğru 54 sayılı parsel üzerine yatma riski bulunduğundan kazı yapılması mümkün değildir..." şeklindeki tespit üzerine davalılara ait binanın altında ve davalıların binasının temelini desteklemek için davacı tarafından yaptırılan kuyu temel sistemi için 70.699,00TL, kira kaybı için 53.700,00TL ve binanın alt katlarında m2 kaybı nedeni ile 14.800,00TL toplam 139.199,38TL"nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
    Davalılar vekili, davacının dava açmaktaki asıl amacının iddia ettiği gibi zararının olduğu için değil, davacının inşaat öncesinde kendisine ait binasını yıkarken dikkatsizce hareket edip, davalılardan ..."e ait konfeksiyon malzemelerine zarar verdikleri için ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/123 Esas sayılı dosyası ile açtıkları tazminat davasını sonuçsuz bırakmak olduğunu, iyi niyetli olmadığını, davacının iddialarının yerinde olmadığını, davalılar tarafından yaptırılan 2015/ 27 sayılı tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu ile bunun sabit olduğunu, zira davacının inşaatının davalının inşaatının ... katından sonra 5 metre aşağıya inerek yapmak zorunda olması nedeni ile davalının binasına zarar vermemek için kuyu temel sistemi yapmasının zorunlu olduğu, davacının teknik zorunlulukları nedeni ile yaptığı masrafların davalıdan talep edemeyeceği nedeni ile davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece 14.02.2017 tarihinde yapılan keşif sonucu düzenlenen 06.03.2017 tarihli hukukçu (Avukat) ve inşaat mühendisi bilirkişi raporunda, "Keşif günü yerinde yaptığımız incelemelerde her iki binanın bitmiş ve kullanılakta olduğu, dava konusu temel ve kolonların görülme şansı olmadığı tespit edilmiştir. Ancak davacı tarafın yaptırdığı binanın projesi incelendiğinde iki bodrumlu olduğu ve davalı tarafın ... katından yaklaşık 3-4 metre daha aşağıda kotta olduğu, bu nedenle bitişik nizamdaki olan yan komşu binanın zarar görmemesi için kuyu temel iksa sisteminin zorunlu olduğu ancak davacı her ne kadar ilave masraf yapmış ise de bir hak kaybına uğramadığı kanaatına varılmıştır." şeklinde iki seçenekli rapor incelenerek; davacı her kadar ilave masraf yapmış ise de, bir hak kaybına uğramadığı, inşaatların yapım ve kontrolünün belediye ve resmi kurumların sorumluluğunda olduğu, bu durumda davacının, davalı taraftan tazminat istemesinin hak ve nesafet kurallarına uygun olmadığı gerekçesiyle 21.03.2017 tarihinde davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekilinin istinaf talebi üzerine istinaf mahkemesince "...davalıların arsası üzerine yapılan inşaatın 5-6 yıl önce yapıldığı, yapı ve iskan ruhsatı alındığı, mimari projeye uygun yapıldığına göre, davacı şirketin arsası üzerine kuyu temel kazısı yapması, inşaat süresinin ve maliyetin artmasına bağlı olarak davalılar tarafından komşuluk hukukuna bağlı olarak zarar vermediği, nitekim davalıların inşaatı davacılardan önce yapılıp bitirildiğine göre, davacı şirketin yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davalılardan kendi inşaatına yaptığı kuyu temel kazısı bedeli ve inşaatın süresine bağlı olarak maliyet bedelini davalılardan talep etme hakkı bulunmadığı" nedenleriyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine 14.12.2017 tarihinde karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı .... vekili temyiz etmiştir.
    Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    TMK m. 683"teki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir" hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.
    Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK"nin "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir.
    TBK"nin 69. maddesi gereğince "Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. İntifa ve oturma hakkı sahipleri de, binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan, malikle birlikte müteselsilen sorumludurlar. Sorumluların, bu sebeplerle kendilerine karşı sorumlu olan diğer kişilere rücu hakkı saklıdır." yapı malikinin sorumluluğu, giderim yükümlülüğü belirtilmiştir.
    Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz. Ancak, davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminat miktarı 6098 sayılı BK"nin 52. maddesine göre "birlikte kusurun tespiti halinde" indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. TMK"nin 730 ve 737. maddelerinden doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından, davalının kusursuz olması tazminat miktarının düşürülmesinde etkili olamaz. Ayrıca uzun zaman sonra doğacak muhtemel zararlar için mülkiyet hakkının kısıtlanması, mülkiyetin genel kurallarının ve bizzat TMK"nin 737. maddesi hükmüne ters düşer.
    Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; yapılan keşif ve düzenlenen bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.
    Mahallinde ... Teknik Üniversitesi"nden seçilecek üç kişilik uzman bilirkişi heyeti aracılığıyla yeniden keşif yapılıp, öncelikle davalılara ait 59 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın temel ve kolonları ile ilgili ... ili, ... Belediye Başkanlığı"nca düzenlenen 20.02.2015 tarihli 3194 sayılı İmar Kanunu"nun 32. maddesine göre düzenlenen yapı durdurma tutanağı ve tüm belgeler belediyeden getirtilerek ayrıca davacının yaptırmış olduğu ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2015/15 sayılı tespit dosyası ve davalı tarafından yaptırılan ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2015/27 sayılı tespit raporları bilirkişi heyetince incelenerek davalılara ait binadaki tekniğe, projeye aykırılıklar ve bina yapımındaki bozukluklardan dolayı davacının yapmak zorunda kaldığı zorunlu masraflar, alan kaybı ve inşaatın gecikmesi nedeniyle uğradığı zararlar olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalı, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 52. maddesi gereğince müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının araştırılıp bilirkişi heyetinden tespit dosyalarındaki raporları cevaplandıracak ayrıntılı ve gerekçeli yeni bir rapor alınıp (HMK m.266/1), yukarıdaki kurallar da göz önünde bulundurularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu, yetersiz bilirkişi raporu ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle HMK 373/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 1.630,00TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 06.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi