15. Ceza Dairesi Esas No: 2020/9690 Karar No: 2021/2565 Karar Tarihi: 08.03.2021
Güveni Kötüye Kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/9690 Esas 2021/2565 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine karar verilmiştir. Dosya daha önce bozulmuş ve yeniden incelenmiştir. Dosyadaki bazı yanlışlıklar tespit edilmiş ve sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olan basit yargılama usulü uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri TCK'nın 155/1, 62, 53/1-a,c,d,e ve CMK'nın 251/1 ve 251/3 maddeleridir.
15. Ceza Dairesi 2020/9690 E. , 2021/2565 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Güveni Kötüye Kullanma HÜKÜM : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılarak hükmün açıklanması ile TCK"nın 155/1, 62, 53/1-a,c,d,e. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dairemizin 13/06/2017 tarihli bozma ilamı üzerine dosyanın uzlaşma bürosuna gönderildiği ancak usulüne uygun uzlaşma teklifine rağmen tarafların uzlaşamadıkları, ayrıca Silivri 1. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen 11/10/2013 tarihli 2010/440 esas ve 2013/450 karar sayılı ilk hükümde, hüküm bölünerek 5 ay hapis cezası yanında hükmedilen 3.000 TL adli para cezasının miktar itibariyle kesin olduğu belirtilmek suretiyle usulsüz kesinleştirilmesinin de yok hükmünde olduğu belirlenerek yapılan incelemede; sanık hakkında TCK"nın 155/1. maddesi gereğince hüküm kurulurken, hapis cezası ile birlikte adli para cezasına da hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Sanığın yargılama konusu eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 155/1. maddesi kapsamında yer alan “Basit güveni kötüye kullanma” suçuna ilişkin olduğu, bahse konu eylem yönünden öngörülen ceza miktarının “altı aydan iki yıla kadar hapis ve adli para cezası”na ilişkin olduğu anlaşılmakla; 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nın 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesinin, 19/08/2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresine ilişkin esas
incelemenin aynı bentte yer alan “...basit yargılama usulü...” yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de, CMK’da yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olsa da, iptal kararının sonuçları itibariyle Maddi Ceza Hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nın 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan TCK"nın 7. ve CMK’nın 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü" yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 08/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.