14. Hukuk Dairesi 2018/1838 E. , 2018/7423 K.
"İçtihat Metni"14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.11.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan muhakeme sonunda; bozmadan önce verilen karar tapu iptali ve tescil istemi ile şufa bedeli yönünden temyize konu edilmediğinden bu yönden karar kesinleşmiş olmakla; bu konular hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 25.10.2017 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... Enerji Akaryakıt İnşaat Turizm Otomotiv Gıda İmalat Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 06.11.2018 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Davacı vekili 13.11.2014 tarihli dilekçesi ile 593 ada, 21 parsel numaralı 1.320 m2 arsa cinsli taşınmazın davacı ... ve dava dışı ..."a iştirak halinde 1/2 hissenin intikal ettiğini, hissedarlardan ..."ın müştereken maliki bulunduğu dava konusu taşınmazdaki 1/2 hissesini 13/08/2014 tarihinde dava dışı ... Enerji Akaryakıt Nakliye İnşaat Turizm Otomotiv Gıda İmalat İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti."ne resmi senetteki 1.800.000,00TL bedel ile sattığını, akit tablosunda gösterdiği satış bedeli ile alıcıya düşen tapu giderlerinin belirlenen süre içerisinde yatıracaklarını beyanla önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemiştir.
Davalı vekili ön inceleme duruşmasından önce 6.2.2015 tarihli cevap dilekçesi ile ve 9.4.2015 tarihli ön inceleme duruşmasındaki beyanında davalı şirketin dava konusu taşınmazı 1.800.000,00 TL + KDV ödeyerek dava dışı malik ..."dan satın aldığını, şirketin iyi niyetli durumda olduğunu, müvekkil şirket davayı kabul etmekle birlikte davacının 1.800.000,00 TL ile KDV"si ve yapılan diğer masrafları karşılaması halinde tapuyu devretmeye hazır olduğunu, müvekkili şirketin kusurlu olmadığını mahkeme masraflarının ve vekalet ücretinin davacının üzerinde bırakılmasını istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 1/2 payın iptalen davacı ... adına tesciline, mahkeme veznesine depo edilen KDV satış bedeline dahil olmadığından 1.836.00,00 TL.nin davalıya ödenmesine, 125.417,00 TL harcın ve 77.190,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline yönelik verilen 17.06.2015 tarihli kararın Dairemizin 01.03.2016 tarih ve 2015/14708 Esas - 2016/2553 sayılı Kararı ile; "...davacının dava açarken dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu olduğundan payın diğer ortağı "..."ın" davaya onay vermesi veya TMK"nın 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması gerektiği....." nedenleriyle taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında bir karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesi ile sair cihetler incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir. Davacı ... vekilinin karar düzeltme istemi Dairemizin 10.04.2017 tarih ve 2016/9674- 2017/284 sayılı ilamı ile reddedilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda "...Bozmadan önce verilen karar tapu iptali ve tescili istemi ile şufa bedeli yönünden temyize konu edilmediğinden bu yönden karar kesinleşmiş olmakla; bu konular hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, alınması gerekli harç 125.417,16 TL olup, davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, nisbi olarak belirlenen 77.740,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine 25.10.2017 tarihinde karar verilmiştir.
Davalı şirket vekili, hükmü temyiz etmiştir.
Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir.
Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden "...bozmadan önce verilen karar tapu iptali ve tescili istemi ile şufa bedeli yönünden temyize konu edilmediğinden bu yönden karar kesinleşmiş olmakla; bu konular hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına..." şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Ayrıca hükümde kesinleşme bulunmadığı halde tapu müdürlüğüne "tescile yönelik hükmün kesinleşmiş olduğu" şeklinde yazı yazılması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... Enerji Akaryakıt İnşaat Turizm Otomotiv Gıda İmalat Tic. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 1.630 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... Enerji Akaryakıt İnşaat Turizm Otomotiv Gıda İmilat Tic. Ltd. Şti."ne verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.11.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.