10. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1916 Karar No: 2019/4822
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2018/1916 Esas 2019/4822 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme Ceza Dairesi, Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hüküm veren Asliye Ceza Mahkemesi kararını inceledi ve suç tarihinin bir yazım hatası olduğunu kabul etti. Mahkeme, adli sicil kayıtlarından ve UYAP'tan yapılan araştırmada, sanığın daha önce benzer bir suçtan dolayı kesinleşmiş bir tedavi veya denetimli serbestlik tedbirinin olmadığını tespit etti. 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi değişikliği gereğince, sanık, ilk olarak doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmış ve bu tedbirin infazı sırasında yükümlülüklerini ihlal etmiştir. Bu nedenle, Sanık hakkında yeniden yargılama yapılarak karar verildi. Mahkeme, yargılama sürecinde işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığına, iddia ve savunmaların delillerle birlikte gösterildiğine, suçun sanık tarafından işlendiğine ve yaptırımların doğru belirlendiğine karar vererek sanık itirazlarını reddetti ve hükmü onadı. Kararda belirtilen kanun maddeleri 5237 sayılı TCK’nın 52/4. maddesi, 6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ve 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinin infaz aşamasında dikkate alınması önemlidir. Ayrıca, 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK'ın 191. maddesinin 5. fıkrasının sanık lehine uygulanma şartlarının olmadığından bahsedilmiş, ancak 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi
10. Ceza Dairesi 2018/1916 E. , 2019/4822 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin ""12.10.2009"" yerine ""05.10.2009"" yazılması mahkemesince düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir. 5237 sayılı TCK’nın 52/4. maddesindeki; “Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.” hükmü yürürlükte olduğundan, 6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinin infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür. Adli sicil kayıtları ve UYAP üzerinden yapılan araştırmada, sanık hakkında, bu suç tarihinden önce, aynı suçtan dolayı açılmış başka bir dava nedeniyle verilip kesinleşmiş herhangi bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı anlaşıldığından, hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasının sanık lehine uygulanma şartlarının bulunmaması nedeniyle, bu suçtan dolayı ilk olarak doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanan ve bu tedbirin infazı sırasında yükümlülüklerini ihlal eden sanık hakkında yargılamaya devam olunarak hüküm kurulmuş olması, 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrasına uygun olduğundan, bu husus dikkate alınarak yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 04/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.