Yargıtay - Resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/4001 Esas 2018/6506 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4001
Karar No: 2018/6506
Karar Tarihi: 11.07.2018

Resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/4001 Esas 2018/6506 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum edilirken, dolandırıcılık suçundan beraat etti. Sanığın, katılan şirketle ticari bir ilişkisi olduğu ve alacağı nedeniyle senetler düzenleyip verdiği ancak katılanın iflas ettiği için ödeme yapamadığı belirtilmiştir. Kararda, sanık müdafiinin yaptığı temyiz itirazlarının yerinde görüldüğü ve hükümde fazla ceza verildiği belirtilerek, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 211. maddesine göre sanığa resmi belgede sahtecilik suçu nedeniyle ceza verilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 211. maddesi: \"Bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı amacıyla resmi belgede sahtecilik\" suçunu düzenler.
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi: \"Yargılama usul ve esaslarında değişiklik yapılması hakkında kanun\" olarak bilinir.
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu: Temyiz işlemlerinde uygulanan kanun.

11. Ceza Dairesi 2018/4001 E. , 2018/6506 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan; beraat
Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan; mahkumiyet

A)Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığa yüklenen dolandırıcılık suçundan doğrudan zarar görmeyen şikayetçi ... Isıtma ve Soğutma Sistemleri San. Tic. AŞ"nin katılma hakkı bulunmadığı ve usulsüz verilen katılma kararının hükmü temyiz etme hakkı vermeyeceğinden şikayetçi vekilinin vaki temyiz isteğinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
B)Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Bozma kararına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, katılan ..."ya verdiği malzemeler nedeniyle alacaklı olduğu, ancak ... iflas edince ödemeleri yapamadığı, bu nedenle onun adına senetler düzenleyip verdiği şeklindeki savunması; katılan ..."in de, ısı tesisat işi yaptığını bu nedenle sanığı tanıdığını söylemesi; katılanın kardeşi ..."nun sanık ile aralarında ticari ilişki olduğuna, borçlarını ödeyemeyip iflas ettiklerine, çek ile sonradan ödemelerini yaptıklarına dair bozma kararı sonrası alınan beyanla dikkate alındığında; sanık ile katılan arasında bir ticari ilişki olduğu, ancak sanığın sübut bulan eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 211. maddesi kapsamında "bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı amacıyla resmi belgede sahtecilik" suçunun oluştuğu hususunda şüphe oluştuğu, şüphenin sanık lehine yorumlanması gerektiği anlaşılmakla, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 211. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden fazla cezaya hükmolunması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.