4. Hukuk Dairesi 2017/1618 E. , 2017/7470 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı lköğretim Öğretmenleri ...Sandığı (...) vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 14/01/1998 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/12/2015 günlü kararın Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ş ...vekilleri tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle, daha önceden belirlenen 21/11/2017 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalılardan ... ve diğerleri vekili Avukat ... ve davalı ... ve diğerleri vekili Avukat ... ile karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
1-Dava, usulsüz arsa alımı nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., Durmuş Temel Sakaoğlu, ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Kanun"un 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
Aynı Kanun"un "Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina" başlıklı 21. maddesine, 6099 sayılı Kanun"un 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; "gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" hükmü yer almaktadır.
7201 sayılı Kanun"un 10. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin Kanun gerekçesinde, kişilere getirilen adres kayıt sistemi zorunluluğu ile birlikte işleyişin kolaylaştığı dile getirilmiş, yapılan yeni düzenlemeyle, öncelikle yine bilinen en son adrese tebligat yapılacağı, tebligatın yapılmasını isteyenin veya tebligatı çıkartan makamın bildirdiği adresin, tebligata elverişli olmadığının anlaşılması ya da bu adrese tebligat yapılamaması halinde, muhatabın 5490 sayılı Kanun"a göre adres kayıt sistemindeki adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı açıklanmış, değişiklik ile birlikte adres kayıt sistemi dışında başkaca adres araştırması yapılmasının gerekmeyeceği vurgulanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinde; mahkemece verilen ilk kararda, tüm davalılar yönünden davanın reddine karar verildiği, kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 28/06/2007 tarih ve 2007/6921 - 2007/8829 sayılı kararı ile davalıların hukuki sorumluluklarının bulunduğu ve tazminatla sorumlu tutulmaları gerektiği belirtilerek bozulmasına karar verildiği, dava dosyası temyiz aşamasında iken davalılardan ..."nın 11/07/2011 tarihinde vefat ettiği, Dairemizin bozma ilamının davalı ..."nın tespit edilen mirasçıları olan dahili davalılar ..., ... ve ..."nın mernis adresinde Tebligat Kanunu"nun 21/2 maddesi uyarınca tebliğ edildiği, bozma sonrası verilen kararın yine aynı şekilde mernis adresinde Tebligat Kanunu"nun 21/2 maddesi uyarınca tebliğ edildiği ve tebliğ evrakında dahili davalıların adresten ayrılmış oldukları ve Ankara"da olduğunun bildirildiği fakat adresin mernis adresi olması nedeniyle tebliğ evrakının iade edilmeyerek Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi uyarınca muhtara bırakıldığı, sonrasında mahkemece devam eden yargılama boyunca Dairemizin 10/04/2012 tarih ve 2011/3655-2012/6130 sayılı bozma ilamının ve mahkemece bozma ilamına uyulması sonucu verilen kararının, yine Dairemizce verilen 30/09/2014 tarih ve 2014/8516 sayılı bozma ilamının ve bozma ilamı sonrası verilen temyize konu son kararın dahili davalıların mernis adresine gönderildiği ve Tebligat Kanunu"nun 21/2 maddesi uyarınca tebliğ işlemlerinin yapıldığı anlaşılmaktadır.
Şu durumda; davalı ... mirasçıları olan dahili davalılar ..., ... ve ...’ya yapılan gerekçeli karar ve davacı tarafın temyiz başvuru dilekçesi tebliğinin usulüne uygun olmadığı anlaşılmakla, yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler uyarınca, adı geçen dahili davalılara gerekçeli kararın ve davacı tarafın temyiz başvuru dilekçesinin usulüne uygun tebliğininin sağlanması (mernis adresleri araştırılıp öncelikle bu adres bilinen adres olarak kabul edilerek normal tebligat çıkartılması, tebligatın yapılmaması halinde mernis şerhi verilerek tebligat çıkartılması) için dava dosyasının mahal mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
2-Davalılardan... tarafından Avukat ..."ye verilen vekaletnameye dosya içerisinde rastlanmamıştır. Bu nedenle adı geçen davalı tarafından vekil Avukat ..."ye verilen vekaletnamenin dosyaya eklenmesi için dosyanın mahal mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1 ve 2) no"lu bentlerde açıklandığı şekilde işlem yapılıp, eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a yeniden gönderilmesi için, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 21/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.