19. Hukuk Dairesi 2015/11984 E. , 2016/3669 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin kardeşi ..... ile davalı banka arasında 01/04/2004 tarihinde akdolunan tüketici kredisi sözleşmesinde müvekkilinin de kefil olarak yer aldığını kredi borcu ödenmesinden sonra davalının dava dışı ........ ile akdettiği limit artırımına konu sözleşmeler kapsamında tekrar tüketici kredisi kullandırıldığını, müvekkilinin ise bu limit artırmalarında kefaleti olmadığını ancak buna rağmen kredi alacağının tahsili amacıyla müvekkilinin de arasında bulunduğu borçlular aleyhine girişilen icra takibi uyarınca icra tehdidi altında müvekkilinden 14.500,00 TL tahsil olunduğunu, bu tutarın 772,00 TL"si fazla tahsil edildiğinden bahisle müvekkiline iade edildiğini fakat 13.728,00 TL"nin iade edilmediğini belirterek, müvekkilinden haksız şekilde tahsil olunan 13.728,00 TL"nin 12/03/2008"den itibaren işleyecek %80 oranında tazminat faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili banka ile dava dışı .......... arasında imzalanan genel nakdi gayri nakdi kredi sözleşmesinde davacının da kefil olarak yer aldığını kredi borcunun ödenmemesi üzerine girişilen takip sonucu davacı kefilden tahsilat yapıldığını bildirerek, davanın reddini savunmuş ve %20 oranında tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.
Davanın yargılaması ...... Tüketici Mahkemesinde devam etmiş ancak anılan mahkeme davaya konu kredi sözleşmesinin ticari kredi sözleşmesi niteliğinde olduğu ve taraflar tacir olduğundan bahisle ...... Ticaret Mahkemelerinin görevli bulunduğu bildirilerek davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Mahkemece davacının kefil olarak imzaladığı genel nakdi gayri nakdi kredi sözleşmesi nedeniyle sorumluluğunun devam ettiği gözetilerek, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne 683,40 TL alacağın 12/03/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve temlik alan ...... vekilince temyiz edilmiştir.
1-Davalı vekili, temyizi yönünden, 5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK 427, maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 Sayılı Kanunun 19. maddesiyle HUMK"a eklenen Ek. madde 4"te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2014 yılı için 1.893,60 TL" dir.
Temyize konu edilen miktarın 682,40 TL olması nedeniyle 20.06.2014 tarihli karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerden dolayı davalı vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddine, (2) nolu bentte yazılı nedenlerden dolayı davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, davalının yatırdığı peşin harcın istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 02/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.