2. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3795 Karar No: 2017/9385
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/3795 Esas 2017/9385 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2016/3795 E. , 2017/9385 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, velayet, nafaka ve tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadın 12.09.2015 tarihli dilekçe ile nafaka ve tazminat miktarları yönünden temyizinden feragat ettiğini bildirdiğinden nafaka ve tazminat miktarlarına yönelik temyiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Velayet düzenlemesine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK m. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b)’dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, velayeti babaya verilen ortak çocuk 11.03.2004 doğumlu .... ... uzun süredir baba yanında kalmaktadır. Davalı annenin çocuğa karşı kötü muamelede bulunduğuna dair dosya içerisinde bir bilgi olmadığı gibi, bu yönde bir iddia da bulunmamaktadır. Sosyal inceleme raporunun değerlendirme bölümü hazırlanır iken ‘‘çocukların tedirgin ve gergin oldukları, baskı altında oldukları kanaatine varıldı” denilmekle birlikte mahkemece dinlenilen ........’un beyanında“ ben ... .... ... ... denilen bir yerde kursa devam ediyorum, şu anda devlet okuluna devam etmiyorum, 4. sınıfı bitirdiğimde bir daha okula göndermediler” şeklinde beyanda bulunmuştur. Gerçekleşen bu durum karşısında ortak çocuk...’un iradesine üstünlük verilemez. Zira ortaya çıkan bu irade çocuğun üstün yararına uygun değildir. O halde ortak çocuğun velayetinin davacı anneye vermek gerekirken, yazılı şekilde babaya verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının ise yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.09.2017 (Çrş.)