MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA


Taraflar arasında görülen davada ... Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21.11.2016 tarih ve 2016/8-2016/8 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacılar vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalılardan ... ve ... dava dışı ... A.Ş"yi kurduklarını, müvekkillerinden ... ile bu davalıların yönetim kurulu üyesi olduğunu, davalılardan davalılardan ... ve ... daha sonra aynı alanda iştigal eden ... Limited Şirketini kuruduklarını, dava dışı ... A.Ş"nin işletmesinin bu şirket üzerinden işletilmekte olduğunu, bu şekilde davalıların haksız rekabette bulunduklarını ileri sürerek haksız rekabet nedeniyle yoksun kalınan gelir için müvekkillerinin anonim şirketteki hisseleri oranına karşılık şimdilik 100.000 TL"nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, şirketin muhtemel hak ve alacaklarını talep ve dava hakkının şirket ortaklarında olmayıp, bu hakkın şirket yönetim kuruluna ait olduğunu, şirket ortaklarının hak ve alacaklarını kendi adlarına talep ve dava edemeyeceklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, şirket yöneticilerinin rekabet yasağına aykırılı davranması nedeniyle oluşan zararın şirket tarafından talep edilebileceği, ortak tarafından talep edilse dahi zarar nedeniyle ödenmesi gereken bedelin dava dışı şirkete ödenmesinin talep edilmesi gerektiği, ayrıca davacıların haksız rekabete dayalı da istemde bulunamayacakları gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu edilen zararın doğrudan zarar olmadığı, bu nedenle davacı ortakların zararı kendilerine ödenmesini talep edemeyeceği, haksız rekabet dayalı olarak da davalı Limited Şirkete karşı dava dışı Anonim Şirketin talepte bulunabileceği gerekçesi ile istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre davacı yanca yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu ve 6102 sayılı ..."nın 396. maddesinin açık hükmü karşısında rekabet yasağına uymayan yönetim kurulu üyesi hakkında dava açma hakkının münhasıran zarar gören ortaklığa tanınmış olmasına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 22,50 TL harcın temyiz eden davacılara iadesine, 09/10/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.