19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/26175 Karar No: 2020/9026 Karar Tarihi: 30.06.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/26175 Esas 2020/9026 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık otobüs şoförüdür ve otobüsün depo kapasitesinin üzerinde kaçak akaryakıt taşımaktan suçlanmıştır. Sanık suç kastıyla hareket etmediği için beraat etmesi gerektiği iddiası reddedilerek mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak, Anayasa Mahkemesi kararı ve yeni kanun düzenlemeleri nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın zararı karşılaması halinde CMK'nin 231/5. maddesi hükümlerinin uygulanabileceği açıklanmıştır. Kanunlar: 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi, 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesi, 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi, 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi.
19. Ceza Dairesi 2019/26175 E. , 2020/9026 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Olay tutanağı ve dosya kapsamına göre; sanığın 76 AV 919 plaka sayılı otobüste şoför olarak çalıştığı, otobüsün orijinal deposunda yasal hakkı olan 300 litre mazot haricinde 160 litre kaçak akaryakıt ele geçirilen olayda, sanığın aşamalarda değişmeyen savunmaları dosya kapsamına göre, olayda sanığın suç kastıyla hareket ettiği anlaşılamadığından beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre de; 1-24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 2-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"nun 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Kanun’nun 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"nun 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK" nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması, 3- Sanığa; bilirkişi raporunda belirtilen somut zararı ödemesi halinde lehine olan CMK"nin 231/5. maddesi hükümlerinin uygulanması imkanı bulunduğunun adil yargılanma hakkının bir unsuru olan yargılama makamlarının "sanığa haklarını öğretme yükümlülüğü" kapsamında, usulüne uygun şekilde açıklanıp bildirilerek sonucuna göre anılan hükümlerin uygulanma imkanının bulunup bulunmadığının hükümde tartışılması gerektiği hâlde, söz edilen ilkelere uyulmaksızın, sanığa talimat mahkemesi yoluyla alınan savunmasında katılan idarenin zararı açıkça bildirilmeden zarar giderilmediği biçimindeki soyut gerekçe ile uygulama yapılarak adil yargılama ilkesine aykırı davranılması, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 30/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.