Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlular hakkında alacaklı tarafından ipoteğin ilamsız icra yoluyla paraya çevrilmesi için takip yapılmış, ödeme emrinin tebliği üzerine süresinde adı geçenlerin icra müdürlüğüne başvurarak alacaklının aylık %10 faiz talebinde bulunduğunu, bunun fahiş olup yasal faizinin yıllık %30 olduğu gerekçesiyle itiraz etmişlerdir. Bu itiraz üzerine icra müdürlüğünce 1998 yılı için ilamsız takiplerde yıllık faizin %50 oranında uygulandığı gerekçesiyle aylık %10 talep edilen faizin reddi ile bu alacaktan dolayı yıllık %50 faize uygulanmasına karar verilmiştir. Bu karar her iki borçluya tebliğ edilmiş ve alacaklı vekilinin de imzası alınmıştır. Borçlu vekili daha sonra 24.6.2006 tarihinde aynı müdürlüğe başvurup dosyada talep açarak yıllık %10 faiz hesabıyla ipotek bedelini yatırmaya hazır olduklarını belirtmiş, bu talep üzerine, icra müdürlüğünce, 3.6.1998 tarihli kararla yıllık faizin %50 olarak daha önceki kararla kesinleştiğini, bu orana borçluların şikayet yoluna başvurmadıklarını, anılan oran üzerinden yapılan hesaplamaya göre toplam borcun 43.483,90 YTL olduğundan  ipoteğin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir.
Bu durumda icra müdürlüğünün yapmış bulunduğu faiz hesaplamasının yukarıda açıklanan ve şikayet edilmeksizin kesinleşen %50 faiz oranı da gözetilerek gerektiğinde bilirkişiden de yararlanarak Yargıtay denetimine elverişli rapor alındıktan sonra oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan yazılı gerekçe ile şikayetin reddi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24/04/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.