14. Hukuk Dairesi 2018/329 E. , 2021/2092 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
a)Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
b)Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması ve bu hükme göre tebliğ edilmesi, yukarıda belirtilen hükümlere aykırı olduğundan ve muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından usulüne uygun değildir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince,
1-Gerekçeli kararın davalı ..., ...... ..., ..., ..., ... ve ..."nin bilinen en son adresine tebliğ edilmesi, bu adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatapların adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliğin yapılması gerekirken, ilk seferde doğrudan Kanunun 21/2. maddesine göre tebligat yapılmasının usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından 7201 sayılı Tebligat Kanununun ilgili hükümleri uyarınca adı geçen davalılara gerekçeli kararın tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi,
2-Davalı ....."un "....Mahallesi, .... Sokak, No:7, İç Kapı No: 2, ..." olarak kayıtlı mernis adresine muhatabın dışarıda olduğundan bahisle Tebligat Kanununun 21/2.maddesi uyarınca doğrudan gerekçeli karar tebliğ edilmiş, muhatabın dışarıda olduğuna dair bilgiye nasıl ulaşıldığı şerh düşülmeksizin yapılan tebligat usulsüz olup adı geçen davalıya usulüne uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi,
3-Davalı ..."nin mernis adresine ilk seferde doğrudan Kanunun 21/2. maddesine göre yapılan gerekçeli karar tebliği usulsüz olup ..."nin 12.11.2018 tarihinde öldüğü anlaşıldığından ilgilisinden mirasçılık belgesinin temini ile tespit edilen mirasçılarına gerekçeli kararın tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi,
4-Davalı ..."nin 25.05.2013 tarihinde öldüğü gerekçeli karar başlığında mirasçılarına isim olarak yer verildiği halde gerekçeli kararın tebliğ edilmediği anlaşıldığından adı geçene ait mirasçılık belgesinin temini ile tespit edilen mirasçılarına gerekçeli kararın tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 24.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.