Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/28705
Karar No: 2019/1792
Karar Tarihi: 07.03.2019

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/28705 Esas 2019/1792 Karar Sayılı İlamı

 

 

15. Ceza Dairesi         2017/28705 E.  ,  2019/1792 K.

  •  


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik,
özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : a) Sanıklar ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan;
TCK.nun 37/1.maddesi delaletiyle TCK.nun 204/1, 43/1, 53. maddeleri uyarınca ayrı ayrı mahkumiyet



Sanıklar ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyete ilişkin hükümler sanık ... müdafii ve sanık ... tarafından; sanıklar ..., ......, ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraate ilişkin hükümler ve sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından verilen beraate ilişkin hükümler ile sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen beraate ilişkin hükümler katılan vekili tarafından; sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından verilen beraate ilişkin hükümler ise katılan vekili ve vekalet ücreti ile sınırlı olmak üzere sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında 16/06/2012 tarihli iddianamede hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan da kamu davası açıldığı halde, bu suçla ilgili bir karar verilmemiş ise de zamanaşımı süresi içinde her zaman karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Sanıklar ..., ... ve ...’un Mensur İnşaat Nak. Hayv. Or. Ür. Sanayi ve Tic. Ltd. Şti ünvanlı şirketin ortağı oldukları, sanık ...’in ise bu şirketin muhasebe işlerini yürüttüğü, adı geçen sanıkların iştirak halinde hareket etmek suretiyle katılan kurumla olan e-bildirge sözleşmesi kapsamında kendilerine verilen şifreyi kullanarak internet ortamından yaptıkları bildirimle, gerçekte söz konusu şirkette çalışmadıkları halde, diğer sanıkları işyerinde sigortalı olarak göstererek, bu sanıkların ücretsiz olarak sağlık hizmetlerinden yararlanmalarını sağlayıp katılan ... zarara uğrattıkları, bu suretle sanıklar ..., ..., ... ve ...’in nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ...., ... ve ...’ın nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını; diğer sanıkların ise nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1) Sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraate ilişkin hükümlere yönelik yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 25.03.2014 tarih ve 2013/12-74-2014/140 E-K sayılı ilamı ile istikrarlı diğer kararlarında da vurgulandığı üzere; ceza yargılanmasında sanığın sorgusu yapılmadan hüküm kurulabileceğine ilişkin kuralın, fiilin suç oluşturmaması veya yeni bir yasal düzenleme ile suç olmaktan çıkarılması gibi herhangi bir araştırmayı gerektirmeyen bir durumun varlığı halinde, başka bir deyişle derhal beraat kararı verilmesi ile sınırlı olarak uygulanabileceği, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda ise sanığın savunması alınmadan hüküm kurulamayacağı gözetilmeden, 5271 sayılı CMK"nın 193. maddesine yanlış anlam verilerek sanıklar ... ve ...’in sorguları yapılmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2) Sanıklar ..., ......, ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından; sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından; sanıklar ..., ..., ..., .. ... ve ... hakkında ise nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraate ilişkin hükümler ile sanıklar ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyete ilişkin hükümlere yönelik yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Sosyal Güvenlik Kurumu Düzce Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün 06/12/2010 tarih, AG-338 sayılı sosyal güvenlik kontrol memurluğu raporunda, suça konu şirkete ait işyerinin bulunduğu çevre esnafı ve ilgili iş merkezi sahipleri ile yapılan görüşmelerde söz konusu işyerinin hiç faal olmadığının ifade edildiğine dair tespitte bulunulması, Gelir İdaresi Başkanlığı Sakarya Vergi Dairesi Başkanlığı’nın suça konu şirketle ilgili 27/06/2011 tarihli vergi tekniği raporunda ise söz konusu şirketin gerçek bir faaliyetinin olmadığı ve mükellefiyet tesisinden itibaren düzenlenen tüm satış faturalarının gerçek bir durum veya muameleye dayanmaksızın sahte olarak düzenlendiğinin belirtilmesine karşılık, şirket ortaklarından sanık ...’in kendisine ait şirketin 2010 yılının son aylarına kadar faal durumda olduğunu savunması karşısında; olayda gerçek bir işyeri olması halinde TCK’nın 158/1-e maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunun oluşmayacağından sanıkların beraatlerine hükmedilmesi gerektiği, gerçek bir işyeri yoksa ve sanıkların katılan kurumun sağladığı sağlık hizmetlerinden faydalanması durumunda nitelikli dolandırıcılık suçunun oluşacağı, sigortalı gösterilen kişiler işyerinde fiilen çalışmış ise özel belgede sahtecilik suçunun oluşmayacağı, işe giriş bildirgesinde bulunulduğu halde fiilen çalışma yoksa özel belgede sahtecilik suçunun oluşacağı dikkate alınarak, bir kısım sanıkların söz konusu şirkette fiilen çalıştıklarını belirttikleri ve katılan kurumun sağladığı sağlık hizmetlerinden yararlanmış oldukları da gözetilerek, gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti amacıyla; suç tarihi itibariyle suça konu şirketin gerçek bir faaliyetinin olup olmadığı, bu şirketin hangi tarihler arasında faaliyet gösterdiği ve şirket yetkilileri ile hissedarlarının kimler olduğu hususlarının usulüne uygun şekilde araştırılarak tespiti ile bunlara ilişkin bilgi ve belgelerin temin edilmesi, sanıklar ..., ... ve ... dışında başkaca şirket ortakları varsa, bu kişiler ile suça konu şirketin muhasebeciliğini yaptığı belirtilen... isimli şahsın ve idari tahkikat sırasında ifadelerine başvurulan..., ... ve ...isimli kişilerin olaya ilişkin tanık sıfatıyla ayrıntılı olarak ifadelerinin alınması, suça konu işe giriş bildirgelerinde yapılan sahteciliğin aldatma kabiliyetini haiz olup olmadığının tespit edilmemiş olması ve sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla, söz konusu işe giriş bildirgelerinin duruşmaya getirtilerek mahkeme heyeti tarafından incelenip, özellikleri zapta geçirilerek, aldatma kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, sonucuna göre sanıkların olayda suç kastı ile hareket edip etmediklerinin de değerlendirilmesinden sonra, sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de;
a-Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulurken TCK’nın 58.maddesi uya rınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmaması,
b-Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık ...’ın yararına, hazine aleyhine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13/5.maddesi gereğince, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin, sanık ... müdafiini, sanık ... müdafiinin ve sanık ...’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca, sanıklar Öner ve Selçuk açısından sair yönleri incelenmeksizin, hükümlerin BOZULMASINA, sanık ... yönünden aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 07.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










 

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi