14. Hukuk Dairesi 2017/4959 E. , 2018/7405 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.02.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29.03.2017 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili, duruşmasız olarak incelenmesini bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 06.11.2018 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av. ... ile karşı taraftan bir kısım davalılar vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Dava, TMK’nın 724. maddesi gereğince temliken tescil, ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, imar uygulamasıyla kapatılan 401 ada 7 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğunu, iyiniyetli olarak inşaa ettiği binanın 401 ada 9 parsel sayılı taşınmazın üzerinde bulunduğunu belirterek davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ve müvekkili adına tescili, ikinci kademede tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı ... vekili davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizin 22.05.2012 tarihli ve 2012/3420 Esas, 7278 Karar sayılı ilamı ile “...Davacı taraf, temliken tescil taleplerinin kabul edilmemesi halinde ikinci kademede TMK’nın 723. maddesi uyarınca tazminat isteminde de bulunmuştur. Davacıların tazminat talebi değerlendirilerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediği...” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak 74.250 TL tazminatın davalılar ..., ..., ... ve ..."dan tahsiline karar verilmiş, hükmü davalı ... ve arkadaşları vekilinin temyizi üzerine 15.09.2014 tarihli 2013/13583 Esas, 2014/9840 Karar sayılı ilamı ile "...dava konusu (eski) 401 ada 7 parsel sayılı kadastro parseline inşa edilen yapının komşu 401 ada 9 sayılı parsele taşkın olduğu bilirkişi raporları ile sabittir. Tapu Müdürlüğü tarafından gönderilen yazıda daha sonra yapılan imar uygulaması ile davacıların murisinin paylı malik bulunduğu 401 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 6132 ada 2 sayılı parsel olduğu bildirilmiştir. Temliken tescil isteminin öncelikli koşulu yapı sahibinin iyiniyetli olmasıdır. Dava konusu taşınmazın davacıların murisine ev yapması için devredildiğine ilişkin yazılı bir belge mevcut olmadığı gibi başkaca bir delil de sunulmamıştır. Bu nedenle davacı iyiniyetli olduğunu ispatlayamadığından TMK’nın 723/son maddesinde belirtilen tazminatın hüküm altına alınması gerekir. Bu tazminat ise yapıda kullanılan malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyecek bedeldir. Buna göre, yapının imalinde kullanılan malzemenin en az değerinin belirlenmesi için uzman bilirkişiden yeniden rapor alınarak bu bedelin hüküm altına alınması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir" gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacıların tescil talebinin reddine ilişkin mahkememizin 25/07/2011 tarih 2009/145 Esas, 2011/426 Karar sayılı kararı kesinleştiğinden tescil talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, davacıların davalı ... ile ilgili tazminat talep davasının reddine, davacıların davalılar ..., ..., ..., ve ... hakkındaki tazminat davasının kısmen kabulüne, 43.263,00TL"nin davalılardan tapu kaydındaki hisseleri oranında alınarak davacılara miras hisseleri oranında verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili ve bir kısım davalılar vekili Av. ... temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Somut olayda; davacı, dava konusu (eski) 401 ada 7 parsel sayılı kadastro parseline inşaa edilen yapının komşu 401 ada 9 parsel sayılı taşınmaza taşkın olduğu iddia edilerek tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteminde bulunmuş, dava konusu 401 ada 7 parsel ve 401 ada 9 parsel sayılı taşınmazlar imar uygulamasıyla kapatılarak 6132 ada 2 parsel sayılı taşınmaz olarak davalıların murisi ... adına tescil edilmiştir. Mahkemece yapılan keşif sonucunda dava konusu yapının 110 m2 oturumunda bulunduğu, 67,31 m2"lik dava konusu 6132 ada 2 parsel sayılı taşınmazda kaldığı, yapının geri kalan bölümünün henüz açılmamış yolda kaldığı belirtilmiş ancak imar uygulamasıyla kapatılan 401 ada 7 parsel ve 401 ada 9 parsel sayılı taşınmazların fen bilirkişisi raporuna ekli krokide yeri gösterilmediği gibi mahkemece bozma ilamına uyulmuş, ancak bozma gereği yerine getirilmemiştir. Davacı iyiniyetini ispatlayamadığından TMK"nin 723/son maddesinde belirtilen tazminatın hüküm altına alınması gerekir. Bu tazminat ise yapıda kullanılan malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyecek bedeldir. Buna göre mahkeme tarafından davacıya ait yapının davalıya ait 6132 ada 2 parsel sayılı taşınmazda kalan kısmının imalinde kullanılan malzemenin en az değerine hükmedilmesi gerekirken dava konusu yapının yolda kalan kısımlarını da kapsayacak şekilde yapının tamamında kullanılan malzemenin en az değerine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
Kabule göre, bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür ve hüküm bir bütündür. Mahkemece davacıların tescil talebinin reddine ilişkin mahkememizin 25/07/2011 tarih 2009/145 Esas, 2011/426 Karar sayılı kararı kesinleştiğinden tescil talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, Dairemizin bozma kararından sonra hüküm tekrarı ile yeniden bir hüküm kurulmaması doğru görülmemiştir. Bu durum HMK"nın 297. maddesine aykırı görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1). numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm, bir kısım davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2). bentte açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1630 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar ..., ..., ..., ..."a verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.