Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/4281 Esas 2018/19482 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4281
Karar No: 2018/19482
Karar Tarihi: 13.12.2018

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/4281 Esas 2018/19482 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2018/4281 E. ve 2018/19482 K. sayılı kararın temyiz edildiği belirtildi. Kararda, suça sürüklenen çocuğun 5271 sayılı CMK'nin 182/1. maddesine aykırı davranılarak kapalı yapılan duruşmada hükmün açıklandığı ve gerekçeli karar başlığında mağdurun adının yazılmadığı ifade edildi. Ayrıca, denetimli serbestlik tedbirleri konusunda kanun koyucunun mahkemenin takdirine bırakılan tedbirlerin geniş olması gerektiği belirtildi. Suça sürüklenen çocuğa hükmolunan tedbirin cezanın amacına uygun olmadığı ve değiştirilmesi gerektiği sonucuna varıldı. Kararda, 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca kararın bozulduğu ifade edildi. Kanun maddeleri: 5271 sayılı CMK'nin 182/1, 232/2-b, 231/8; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu.
3. Ceza Dairesi         2018/4281 E.  ,  2018/19482 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇA SÜRÜKLENEN
    ÇOCUK : ...
    HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet

    Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1) 14/07/1997 doğumlu olan suça sürüklenen çocuk ..., 02/06/2016 tarihli oturumda 18 yaşını ikmal ettiği halde duruşma kapalı yapılarak 5271 sayılı CMK"nin 182/1. maddesine aykırı davranılması,
    2) Gerekçeli karar başlığında mağdur Yunus Emre Aydın"ın adının yazılmaması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 232/2-b maddesine muhalefet edilmesi,
    3) 5271 sayılı CMK"nın 231/8. maddesinde bir kısım tedbirler sayıldıktan sonra, “ya da takdir edilecek başka yükümlülüğü yerine getirmesine” ibaresine yer verildiği, buna göre hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen kişi için uygulanacak denetimli serbestlik tedbirleri maddede sınırlandırılmadığından, mahkemece belirtilen maddede sayılanların dışında bir tedbire de karar verilebileceği, kanun koyucu tarafından mahkemenin takdirine bırakılan denetimli serbestlik tedbirlerinin uygulamasında, tedbirin genel mantığından hareketle ilgili kişi ve toplum açısından faydalı bir tedbire hükmedilmesi, tedbirin kişiye maddi külfet yüklemeyen, suça eğilimini azaltan veya suçtan kaynaklanan zararların giderilmesini sağlayan, kişinin yeniden topluma kazandırılmasını temin edebilecek, insan onuruyla bağdaşan bir tedbir olması gerektiği, suça sürüklenen çocuğa hükmolunan tedbir şeklen hukuka uygun ise de, suç tarihi itibariyle 13 yıl 9 ay 11 gün yaşında olan suça sürüklenen çocuğun “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun tamamını el yazısıyla yazması” tedbirinin cezanın amacı ile bağdaşmayacağı, bunun yanı sıra suça sürüklenen çocuğun tedbiri yerine getirmesi istenen 27/02/2013 ve 27/02/2014 tarihleri arasında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun, Anayasa Mahkemesi kararlarıyla bazı kısımlarının iptal edilmesi, bazı kısımlarının ise yasal değişikliklere konu olması nedenleriyle infazda tereddüte de yol açacağı kanaatine varıldığından, hukuka uygun olmayan tedbirin değiştirilmesi gerektiği gözetilmeden, hukuka aykırı olan tedbire uyulmadığı gerekçesiyle açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.






























    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.