11. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3780 Karar No: 2018/6482 Karar Tarihi: 11.07.2018
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/3780 Esas 2018/6482 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık resmi belge düzenlemesinde yalan beyanda bulunmak suçundan mahkum edilmiş ve temyiz talebi reddedilmiştir. Kararda, 7035 sayılı kanunla 5271 sayılı CMK'nın 291. maddesinin süreyle ilgili düzenlemelerinde değişiklik yapıldığı, ancak bu değişikliğin Bölge Adliye Mahkemesinin faaliyete geçtiği tarihten önce verilen dosyalar için geçerli olmadığı belirtilerek sanığın temyiz süresi hakkında yanıltıcı ifade kullanılmıştır. Bu durum Anayasa Mahkemesi'nce adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde bulunmuştur. Sanık müdafiinin temyiz istemi süresinde olduğu kabul edilerek karar ONANMIŞTIR. Kanun maddeleri: 7035 sayılı Kanunun 21. maddesi, 5271 sayılı CMK’nın 291.maddesi, 5320 sayılı Yasanın 8.maddesi, 1412 sayılı CMUK’nın 305 ila 326. maddeleri, 1412 sayılı CMUK'nın 310. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2018/3780 E. , 2018/6482 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Asıl Karar: Mahkumiyet Ek Karar: Temyiz talebinin reddine
Hükümden önce 05/08/2017 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 291.maddesinin 1.fıkrasında düzenlenen ve Bölge Adliye Mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği ancak Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay"dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Yasanın 8.maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK’nın 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK"nın 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden temyiz süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 13/10/2015 gün ve 2015/11-120 Esas, 2015/313 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere avukatlar da dahil olmak üzere başvurucuların kanun yolunda yanılmalarına sebep olduğu gibi Anayasa Mahkemesi"nin 09/06/2016 tarihli kararına göre bu durumun adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde bulunması nedeniyle, sanık müdafiinin 30/03/2018 tarihli ek kararın 10/04/2018 tarihinde tebliği üzerine yaptığı 20/04/2018 tarihli temyiz isteminin belirtilen sebeplerle süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede:
Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, sanık ve müdafiinin yüzüne karşı 06/03/2018 tarihinde tefhim olunan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddesinde öngörülen bir haftalık (hükümde yanlış gösterilen 15 günlük süreden de sonra) yasal süre geçtikten sonra sanık müdafiince 30/03/2018 havale tarihli dilekçe ile temyiz edildiği anlaşılmakla, temyiz isteminin reddine ilişkin 30/03/2018 tarihli ek kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafinin vaki temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan ek kararın ONANMASINA, 11.07.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.