16. Hukuk Dairesi 2015/13852 E. , 2018/1689 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ...i Köyü çalışma alanında bulunan 165 ada 11 parsel 6.254,36 metrekare yüzölçümü ile ..., 174 ada 2 parsel 28.944,66 metrekare yüzölçümü ile ..., 174 ada 3 parsel 31.221,89 metrekare yüzölçümü ile ..., 169 ada 7 parsel 21.226,84 metrekare yüzölçümü ile ..., 170 ada 3, 4, 5, 6, 9, 10, 13, 15, 16, 17, 18, 19, 32, 33 parseller sırasıyla 30.966.94, 29.706.97, 29.517.64, 5.251.60, 24.213.42, 42.378.88, 52.755.35, 13.836.14, 95.821.39. 11.816.17, 14.071.37, 18.552.80, 22.081.92, 28.205.88 metrekare yüzölçümü ile sırasıyla ..., ..., ..., 1/4 hisseler ile, ... ... ve ..., ..., ..., 1/3 hisse ile ..., ... ve Sehamet Delen, ..., ..., ..., ..., ... ve ... adlarına satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenleriyle tespit edilmiştir. Davacı ... çekişmeli taşınmazların mera olduğu iddiasına dayanarak dava açmış; yargılama sırasında Hazine aynı iddia ile davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, Hazinenin talebinin ise usulüne göre açılmış bir dava bulunmaması ve bir müdahale dilekçesi olmaması sebebiyle reddine karar verilmiş; hüküm, Hazine vekili ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde ve davacının aktif dava ehliyeti olmadığına ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Hazine"nin temyizine gelince; mahkemece, Hazine vekili tarafından usulüne uygun açılmış bir davanın bulunmadığı ve dilekçe vermek suretiyle davaya katılımda bulunulmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiş ise de verilen karar yerinde değildir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 26/D maddesinde "Kadastro Mahkemelerine dava açıldıktan sonra, tesbitten önceki haklara dayanarak, asli müdahil olarak katılanların iddialarına dair uyuşmazlıklar" denmek suretiyle müdahale kabul edilmiştir. Müdahale, "iki taraf arasında belli bir şey veya hak üzerinde bir dava devam ederken, üçüncü bir kişi tarafından dava konusu olan şey veya hak üzerinde bir hak sahibi olduğu iddia edilerek aynı Mahkemede bir dava açılması hali" ise de, kadastro davaları basit yargılama usulüne tabi olmakla davaya katılma istemi bir dilekçe ile olabileceği gibi sözlü beyanın tutanak altına alınması suretiyle de olabilir. Harca tabi olanların her iki halde de harcı yatırması zaruridir. Somut olayda tefrik edilmeden önce... Kadastro Mahkemesi"nin 2013/31 Esas sayılı dosyasının 12.09.2013 tarihli duruşmasında Hazine vekilinin davaya müdahil olmak istediği ve mahkemece müdahillik talebinin kabulüne karar verildiği, dosyanın tefrik edilmesinden sonra da 27.11.2013 tarihli celsede katılma talebinde bulunulduğu ve 19.03.2014 tarihli duruşmada hazinenin müdahil davacı olarak müdahilliğine karar verildiği anlaşılmaktadır. Hazine"nin katılma iradesini ve bu iradenin nedenlerini ortaya koyan bir dilekçe olmasa bile Hazine vekili tarafından katılma arzusunun tutanağa yazdırılması söz konusu olduğundan Hazinenin yasaya uygun bir katılma talebinin bulunduğu kabul edilmelidir. Hal böyle olunca; usulüne uygun bir katılma talebi bulunduğu ve müdahilliğine karar verildiğine göre müdahil Hazine"nin talebi yönünden bir karar verilmesi gerekirken mahkemece yazılı gerekçe ile talebin reddine karar verilmesi isabetsiz olup, müdahil Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, 12.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.