Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/19162 Esas 2019/7996 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

- K A R A R -

Davacı vekili, 09.11.2004 tarihinde, davalının trafik sigortacısı bulunduğu ve davacının babası idaresindeki aracın tekerleğinin çıkması sonucu, karşı yöne geçerek iki araca çarptığı ve vefat ettiğini belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, 8.500,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren avans faiziyle tahsilini istemiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 8.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 10/11/2014 dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, faizin başlangıcının olay tarihi olarak kabul edilmesine yönelik istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacı talebinin doğrudan kendisi üzerinde doğan destekten yoksunluk zararına ilişkin olması, bu zararın oluşumundaki desteğin kusurunun davacıya yansıtılamayacağı, sürücü desteğin kusurlu olmasının, onun desteğinden yoksun kalan davacıyı etkilemeyeceğine ilişkin HGK"nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK"nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 E- 2012/92 K, HGK"nun 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 E- 2013/74 K sayılı ilamları uyarınca, davalının
tazminattan sorumluluğuna hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, olay tarihinde yürürlükte bulunan ceza kanununa göre uzamış ceza zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu davada, dava açma süresinin son gününün resmî tatil gününe rastlaması nedeniyle, tatili takip eden ilk iş günü olan 10.11.2014 tarihinde açılan davanın süresinde olduğunun anlaşılmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 405,44 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 16/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.