12. Hukuk Dairesi 2018/844 E. , 2018/13053 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (İcra Hukuk)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlunun icra mahkemesine başvurarak borca itiraz ettiği, mahkemece, 09/09/2014 tarihli celsede, taraflarca takip edilmeyen davanın yasal müddeti içinde yenileninceye kadar HMK 150. madde gereğince işlemden kaldırılmasına, akabinde işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç ay içerisinde yenilenmediği gerekçesiyle HMK"nun 150/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, borçlunun duruşma gününe ilişkin tebligatın usulsüz olduğunu, duruşmadan haberdar olmadığını belirterek kararı temyiz ettiği görülmektedir.
6100 sayılı HMK"nun 150/1 maddesinde; "Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir", aynı Kanunun 320/4. maddesinde ise; "Basit yargılama usulüne tâbi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır" hükümleri yer almaktadır. Yasanın anılan hükümleri emredici nitelikte olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanmalıdır.
Duruşma yapılması gereken hallerde taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınmalıdır. Mahkemenin, dava dilekçesini ve duruşma gününü kendiliğinden taraflara tebliğ edip taraf teşkilini sağlaması, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun amir hükmü gereğidir. Kişinin ne zaman yargı merciinde duruşması olduğunu bilmesi, ancak 7201 Sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliğinde açıklanan usule uygun tebligat yapılması ile sağlanabilir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” hükmü yer almaktadır.
Mahkemece, borçlu adına çıkarılan 09/09/2014 tarihli duruşma davetiyesine ilişkin tebligatın incelenmesinde muhatabın çarşıda olduğu şerhi düşülerek tebligatın muhtarlığa yapıldığı ancak, tebliğ memuru tarafından tebligat mazbatasına, borçlunun çarşıda olduğuna ilişkin beyanda bulunan kişinin adı ve soyadının yazılmadığı, kim olduğuna dair hiçbir bilginin belirtilmediği anlaşılmakla tebligatın bu haliyle Tebligat Kanunu"nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği"nin 30/1. maddeleri gereğince usulsüz olduğu anlaşılmaktadır.
O halde borçluya usulüne uygun duruşma günü tebliği bulunmadığından mahkemece, borçlunun duruşmada hazır olmadığından bahisle dosyanın işlemden kaldırılması ve devamında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.