21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/20358 Karar No: 2017/1363 Karar Tarihi: 23.02.2017
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/20358 Esas 2017/1363 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/20358 E. , 2017/1363 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı, 1982 yılından itibaren vergi mükellefi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının SGK" dan yaşlılık aylığı işlemlerinin yapılabilmesi için 1982 tarihinden itibaren vergi mükellefi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ile 01.01.1984 tarihinden itibaren vergi mükellefi olduğunun tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının ... Vergi Dairesi"ne 85-4134 tahsildar makbuzu, sıra no: 841131, seri no: M 5 07.09.1990 tarihinde 1984 yılına ait gelir vergisi ödediğine dair makbuz sunduğu, vergi dairesinin dairesindeki kayıtların 1992 yılında ..."da meydana gelen deprem nedeniyle kaybolduğunu bildirdiği, davacı tanıklarının dinlendiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar dava dilekçesinin sonuç kısmında, 1982 yılı itibariyle vergi mükellefi olduğunun tespitini talep ve dava etmiş ise de, dava dilekçesi kapsamından ve daha sonraki beyanlarından 1479 sayılı Yasa"ya göre sigortalılık süresinin tespitini amaçladığı açıktır. Mahkemece, infazda tereddüt yaratmayacak şekilde davacının Esnaf Bağ-Kur sigortalılık sürelerinin tespiti istemi yönünden karar oluşturulması gerekirken, taraflar arasındaki uyuşmazlığa çözüm getirmeyen idari nitelikde yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olmuştur. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 23.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.