Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1005
Karar No: 2021/3081
Karar Tarihi: 01.04.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2021/1005 Esas 2021/3081 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi         2021/1005 E.  ,  2021/3081 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 146 ada 106 parsel sayılı 7.539,23 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, harici satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak tarla vasfıyla davacı ve davalı gerçek kişiler adına paylı olarak tespit edilmiştir. Davacılardan ..., davalılardan ..., ... , ..., ..., ... ve ... adına tespit edilen payların fazla yazıldığı iddiasına dayanarak; davacılardan ..., ... , ..., ..., ..., ..., ... ve ... ise adına paylı olarak yapılan tespitlerin iptali ile paya isabet eden yerlerin müstakil olarak adlarına tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilek yapılan yargılama sırasında Hazine, çekişmeli taşınmazın zilyetlikle iktisabı mümkün olmayan yerlerden olduğu ve zilyetlikle mülk edinme koşullarının davacı ve davalı kişiler yararına gerçekleşmediği iddiasına, ... ... ise tespit maliki ... hissesinin bir kısmını harici olarak satın aldığı iddiasına dayanarak davaya müdahil olmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı ve müdahil kişilerin davalarının kabulüne, Hazinenin davasının reddine, çekişmeli 146 ada 106 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile fen bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfiyle gösterilen 300 metrekarelik kısmının davalı ... adına, (C) harfiyle gösterilen 303,28 metrekarelik kısmının davacı ... adına, (D) ve (E) harfleriyle gösterilen toplam 510,75 metrekarelik kısmının davacı ... adına, (F) harfiyle gösterilen 186,72 metrekarelik kısmının davacı ... adına, G harfiyle gösterilen 300 metrekarelik kısmının davacı ... adına, (H) harfiyle gösterilen 209 metrekarelik kısmının 1/2"şer hisseyle davacılar ... ve ... adına, (I) harfiyle gösterilen 500 metrekarelik kısmının davalı ... adına, (J) harfiyle gösterilen 500 metrekarelik kısmının asli müdahil ... adına, (K) harfiyle gösterilen 500 metrekarelik kısmının davacı ... adına, (L) harfiyle gösterilen 500 metrekarelik kısmının davacı ... adına, (A) harfiyle gösterilen 3.597,95 metrekarelik kısmının davacı ... mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, müdahil Hazine temsilcisi ile birleşen dosya davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre birleşen dosya davacısı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
    Müdahil Hazinenin temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve tespit malikleri yararına zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki, yörede 1949 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman tahdidi ve 2002 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B çalışmalarına göre çekişmeli taşınmaz orman sınırları dışında bırakılmış ise de, 3116 sayılı Kanunda sadece devlet ormanlarının kadastrosunun yapılması öngörüldüğünden çekişmeli taşınmazın niteliğinin 4785 Sayılı Kanuna göre değerlendirilmesi gerekmekte olup, bu da eski tarihli resmi belgeler üzerinde yapılacak inceleme ile belirlenecektir. Mahkemece hükme esas alınan orman bilirkişi raporlarında çekişmeli taşınmazın 1963 tarihli hava fotoğrafı ve 1967 tarihli memleket haritasındaki konumları incelenmiş ve orman sayılmayan yerlerden olduğu tespit edilmiş ise de, komşu parsellere yönelik Hazine tarafından açılan ve Daire denetiminden geçerek kesinleşen benzer dava dosyalarında, 1949 tarihli hava fotoğrafı incelemesi yapılarak çalılık alanda göründükleri, eğimlerinin yüksek olduğu, eylemli halde delice üzerine aşılı zeytinlik olup 3573 sayılı Kanun uyarınca oluşturulan zeytincilik tapularının olmadığı, 6831 sayılı Kanun’un 1-j bendi gereğince orman sayılan yerlerden oldukları vurgulanmıştır. Eldeki dosyada ise bu hava fotoğrafı incelenmemiş olup, 1963 tarihli hava fotoğrafında açık alanda kalmasına değer verilerek orman sayılmayan yerlerden olduğuna kanaat getirtilmiştir. Bunun yanında kadastro tespit tarihinden 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları üzerinde tespit malikleri yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı yönünde inceleme de yapılmamıştır. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı hüküm kurulamaz.
    O halde; Mahkemece, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve (özellikle 1949 tarihli) hava fotoğrafları ile kadastro tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları hükmen oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri, Hazine tarafından benzer taleple açılan dava var ise dava dosyaları ilgili yerlerden getirtilip; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç kişilik orman mühendisi bilirkişi kurulu, üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte getirtilen belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyetlikle ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, ve (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak)denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, taşınmazın gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; hava fotoğraflarında stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu inceleme yapılarak temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli; taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığını, 6831 sayılı Orman Kanunu"nun 17/2. maddesinde belirtilen orman içi açıklık vasfında olup olmadığını, gerçek eğime göre – teraslanmak suretiyle eğimin azaltılmasının taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceği de gözetilerek- taşınmazın öncesinin orman veya 6831 sayılı Kanun"un 1/J maddesi kapsamında eğimi % 12"yi aşan ve dolayısıyla orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan çalılık niteliğinde orman sayılan yerlerden olup olmadığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, zeytincilik parsellerinin dağıtılıp imar ve ihya koşullarını tamamladıktan sonra kişiye tahsis ve temlikinin yetkili makamlarca yapılmak suretiyle tapu oluşturulması halinde o yerin Hazinenin mülkiyetinden çıkacağı düşünülmelidir. Ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, öncesi imar-ihya gerektiren yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmak suretiyle dava konusu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; bu yolla yerel bilirkişi ve tanık beyanları değerlendirilmeli, yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi