16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2193 Karar No: 2019/6542 Karar Tarihi: 04.11.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/2193 Esas 2019/6542 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olması suçundan dolayı verilen mahkumiyet kararı için yapılan temyiz başvurusunu esastan reddetti. Ancak, örgüt mensubu olarak kabul edilen sanığın cezasının infaz rejimi ile ilgili olarak kararda sadece TCK'nın 58/9 maddesi gösterildiği için kararın bu noktada bozulmasına karar verildi. Yapılan incelemede, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve hükmün vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı belirlendi. Kararda, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53, 63 ve 58/9 maddeleri ile 58/6-7 ve 5275 sayılı Kanunun 108/4 maddelerinin uygulandığı belirtildi.
16. Ceza Dairesi 2019/2193 E. , 2019/6542 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 63, 58/9 maddesi göndermesi ile 58/6-7 ve 5275 sayılı Kanunun 108/4 maddeleri uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün sekizinci bendinde yer alan “TCK"nun 58/9. maddesi göndermesiyle TCK’nun 58/6-7. maddesi gereğince cezasının infazının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre yapılmasına, TCK’nun 58/6-7.ve 5275 sayılı yasanın 108/4. maddesi gereğince cezasının infazından sonra başlamak üzere hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ibaresi çıkartılarak yerine "Örgüt mensubu olan sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının, TCK 58/9. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına," yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Konya 9. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.