15. Ceza Dairesi 2017/34445 E. , 2019/1785 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- Sanıklar ..., ..., ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından
2- Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan; TCK"nun 158/1-f, 62/1, 52/2, 52/4, 53. maddeleri gereğince mah.
3- Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan; TCK"nun 204/1, 62/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıklar ..., ..., ..."ın beraatine ilişkin hükümler sanıklar müdafi tarafından vekalet ücreti talebiyle sınırlı olarak, sanık ..."in mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklardan ..."in HES Kimya A.Ş" nin vefat eden ... ile birlikte ortağı olduğu, akabinde Meta Mak. Montaj San ve Ticaret A.Ş isminde yine HES Kimya bünyesinde bir şirket kurdukları, bu şirkete diğer sanıkların yüzdesi çok küçük bir miktarda olmak üzere ortak yaptıkları, Asya Finans A.Ş"den hesap açtırıp aldıkları çek yapraklarını rastgele birilerine imzalatmak suretiyle keşide edip Meta Mak. Montaj San ve Tic. A.Ş"yi borçlu göstererek sahte çekler keşide ederek müştekiye verdikleri bu şekilde sanıkların dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen somut olayda;
1-Sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçu açısından yapılan temyiz incelemesinde;
Sanıklara yüklenen resmi belgede sahtecilik suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu 5237 sayılı TCK’nın 204/1, 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımının 01/01/2006 olan suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2-Sanıklar ..., ..., ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçu açısından yapılan temyiz incelemesinde;
Sanıklar müdafiinin temyiz talebinin, beraat eden sanıklar lehine vekalet ücretinin verilmesine ilişkin olup, bu istemle sınırlı olarak yapılan incelemede;
1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5.fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASI, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına "sanıkların kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 3.000 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanıklara verilmesi" fıkrasının eklenmesi suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASI,
2-Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçu açısından yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığın HES Kimya A.Ş."de muhasebeci olarak çalıştığını, çalıştığı süre zarfında yetkisi dahilinde müşteri çeklerini ciro ettiğini, atılı suçlamayı kabul etmediği yönündeki savunması, müşteki beyanı, diğer sanıkların savunmaları ile tüm dosya kapsamına göre sanığın suç kastı ile hareket ettiğine dair cezalandırılabilmeleri için her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden üzerilerine atılı suçun unsurları itibariyle oluşmayacağından sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,
Kabule göre de;
1-Sanık hakkında TCK’nın 158/1-f maddesi gereğince kamu davası açıldığı halde, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, 5237 sayılı TCK"nın 158/1-f-son maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 226. maddesine muhalefet edilmesi,
2-5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin TCK"nın 158/1-f-son maddesi gereğince temel ceza belirlenirken önce 120 gün adli para cezası belirlenmesi, daha sonra da haksız elde olunan yararın iki katının esas alınarak hükümde karışıklığa neden olunması,
3-28/06/2014 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinde; "Hükümlü, tebliğ olunan ödeme mri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir." şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğine karar verilememesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.