13. Ceza Dairesi 2016/9882 E. , 2018/364 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I)Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II) Suça sürüklenen çocuklar ..., ... ile ... hakkında hırsızlık suçu ile suça sürüklenen çocuk ... ... hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Dosya arasında bulunan suça sürüklenen çocuk ..."a ait sosyal inceleme raporu ekindeki 07.03.2012 tarihli Doktor Behçet Uz Çocuk Hastanesi Sağlık Kurulu tarafından düzenlenen Özürlü Sağlık Kurulu Raporunda, “orta zeka geriliği ile % 70 özür oranının” belirtildiğinin anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı TCK"nın 32. maddesi gereğince suçu işlediği sırada akıl hastalığı veya zayıflığı nedeniyle eylemin hukuksal anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğini tamamen kaldıracak veya önemli ölçüde azaltacak şekilde akıl hastalığının ve cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu İlgili İhtisas Dairesi"nden rapor alındıktan sonra sonucuna göre hukuksal durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2- Suça sürüklenen çocukların suç tarihinde katılana ait olan işçilerin kalması için kiralamış olduğu, etrafı duvarla çevrili müstakil evin bahçesinde bulunan yaklaşık 30 metre uzunluğunda, 11.02.2014 tarihli değer tespit ve teslim tutanağı içeriğine göre değeri 20 TL olan kullanılmış
kabloyu alıp, bahçeden çıktıkları sırada suça sürüklenen çocuklar ... ile ..."ın yakalandığının anlaşılması karşısında, her ne kadar fiil teşebbüs aşamasında kalmış ise de çalacağı eşyaları özgüleme söz konusu olduğundan suça sürüklenen çocuklar hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan kablonun değerinin 20.00 TL olduğunun anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafii ile suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 10.01.2018 tarihinde II/2 nolu bozma yönünden ( gerekçesi nedeniyle) oyçokluğu ile onama kararı ve II/1 nolu bozma açısından oybirliği ile karar verildi.
Müdahil ...’ın 08.04.2014 tarihli mahkeme ifadesi, inşaat bekçisi ...’ın 11.02.2014 tarihli hazırlık ifadesi, 11.02.2014 tarihli asayiş ekibinin tuttuğu tutanaklar birlikte değerlendirildiğinde;
Müdahilin yaptığı inşaat yanında etrafı 2.5 m yüksekliğinde demir kapısı bulunan bahçeli evi işçilerin kalması için kiraladığı, evin bahçesi ve tezgah üzerine inşaat malzemeleri depoladığı, suça sürüklenen çocukların 11.02.2014 günü saat 00:30 sıralarında evin bahçesine girerek tezgah üzerinde bulunan rulo halindeki kullanılmamış 3x2,5 mm çapında tahmini 35,40 m uzunluğunda 7-8 demet kabloyu çalmak üzere hazırladıkları, evde kalan işçiler tarafından görülmeleri üzerine farkettirmeden 1 ruloyu alıp ayrıldıkları, işçilerin müdahile telefonla haber verdiği, müdahilin inşaat bekçisi...’e bildirdiği,...’in kulübesinden çıkarak kız yurdunun önünde gördüğü suça sürüklenen çocukları durdurduğu ellerinde bir top kabloyu gördüğü, suça sürüklenen çocuklardan ...’in sıkıştığını belirterek uzaklaşarak kaçtığı, müdahilin bir süre sonra olay yerine gittiği, çalınan kablo ve suça sürüklenen çocuk ... ve... gelen asayiş ekibine teslim edildiği, asayiş ekibince evin bahçesinde bulunan inşaat malzemelerinden 7-8 demet kablonun alınmak üzere hazırlandığının tutanağa geçirildiği, tutulan görgü ve tespit tutanağında da bahçede masa üzerinde ve etrafında çeşitli inşaat malzemeleri ile 3x2 mm ebadında elektrik kablolarının çember şeklinde sarılı olduğu; bekçi kulübesi önünde 35 m uzunluğunda çember şeklinde sarılı 3x2 mm elektirik kablolarının görüldüğünün belirtildiği, kabloların kullanılmamış yeni olup değerinin 120 TL olduğu, inşaat bekçisine takdiri kıymet yaptıran polis merkezi görevlilerinin hurda değerinin 20 TL olduğunu belirttikleri olayda;
Suça sürüklenen çocukların hırsızlık için işçilerin kaldığı ve aynı zamanda inşaat malzemelerinin korunması amacıyla depo olarak kullanılan bahçeli eve girerek rulo halindeki kabloları çalmak için hazırladıklarının görülmeleri üzerine, hepsini alamayıp farkettirmeden bir ruloyu alıp gittikten sonra kendi hakimiyetleri altına aldıkları kablo ile gitmekte iken inşaat bekçisinin kulübesinden çıkarak baktığında kız yurdunun önünde müdahilin telefonla haber vermesi ile tesadüfen yakalandığı olayda, inşaat işçilerinin suça sürüklenen çocukları göz ile takip edip etmedikleri belirlenememiştir. Çalınan kablo inşaata döşenmek üzere alınan hiç kullanılmamış rulo halinde kablo olup normal değeri 120 TL’dir. Dairemizin uygulamalarına göre suç tarihi itibariyle TCK’nın 145. maddesinin uygulama alanı bulunmamaktadır. Ancak suça
sürüklenen çocuk müdafiilerinin lehe olan hükümlerin değerlendirmesini talep etmesine rağmen TCK"nın 145. maddesinin uygulanma alanı olup olmadığını mahkeme hakimi değerlendirmemiştir. TCK"nın 145. maddesine göre hakimin değerlendirme yapması uygulanma alanı olup olmadığını belirlemesi gerekir. Sayın çoğunluk ise uygulanması gerekir diye bozma kararı vermesi nedeniyle bu bozma düşüncesine katılmıyoruz. Suça sürüklenen çocuklar Hasan ve Cengiz’in hırsızlık suçu yönünden verilen kararın bozma gerekçesine katılmıyoruz.